Kış Turizminin Yeni Gözdesi Bansko

Bulgaristan’ın en ünlü kayak merkezi olan Bansko, UNESCO koruması altında olan Pirin Dağı yamacında bulunmaktadır. Bansko Kayak Merkezi’nde her yıl aralık ayında başlayan kış sporları mevsimi nisan ayına kadar devam etmektedir.

Çam ağaçları arasında yer alan Bansko Kayak Merkezi; kolay, orta ve zor derecelerde toplamı 70 kilometreyi bulan pistleri ve saatte 14 bin kişi taşıma kapasiteli telesiyej ve teleski imkanları ile misafirlerine eşsiz bir kayak imkanı sunmaktadır. İstanbul’a 600 km uzaklıkta bulunan Bansko Kayak Merkezi, yakın konumu nedeniyle de ülkemizden sıkça ziyaretçi almaktadır.

Dünya standartlarında pistlere ev sahipliği yapan Bansko, zengin eğlence ve aktivite imkanları ile de misafirlerini memnun etmektedir. Pek çok uluslararası organizasyona ev sahipliği yapan Bansko’da geleneksel olarak düzenlenen Horizon Festivali’ne katılabilirsiniz. Horizon Festivali’nin 2017 yılı içerisinde 26 Mart ve 2 Nisan tarihleri arasında gerçekleşeceğini hatırlatalım!

Ekonomik Tatilin Adresi Bansko

Yakın konumu nedeniyle son yıllarda sıkça tercih edilen Bansko’nun tercih edilme nedenlerinden biri ve belki de en önemlisi ekonomik tatil yapma imkanlarına sahip oluşudur. Bütçenizi zorlamayacak bir kayak tatili arzuluyorsanız Bansko Otelleri’nden birini seçebilir ya da Bansko Turları‘ndan birini tercih edebilirsiniz.

Tarsus Gezi Rehberi

Palmiyeleriyle, sahiliyle, Kızkalesiyle ünlü şehir Mersin… Gidip gördünüz mü hiç? O sıcak havasında güzel bir şehir turu attınız mı? Gezilecek yerlerini, meşhur tantunisini keşfettiniz mi mesela? Buradan da anlaşılacağı gibi Mersin’le ilgili söylenecek ve yapılacak çok şey var. Ama biz rotamızı güzel ilçesi Tarsus’a çeviriyoruz ve merak ettiğimiz her sorunun cevabını aramaya gidiyoruz.

Akdeniz’in zenginliğine zenginlik katan Mersin lüks otelleriyle de epey bir popüler bir şehir. Mersin Otellerinin şehir manzaralı odalarında kalmak bir ayrıcalık olsa gerek. Tarihinde bir o kadar geçtiği bu şehirde olmak tarihi kalıntılarını yakından görmek için hazır havalar da ısınmışken şimdi oraları görmek için en güzel zamanlar diyebilirim. Özellikle Tarsus bu konuda epeyce zengin bir ilçe. O zaman bir de Tarsus’un gezilecek yerlerini inceleyelim.

Kleopatra KapısıKleopatra Kapısı

Mersin ve Tarsus için bir simge haline gelmiş Kleopatra Kapısı için ne zaman ve kim tarafınca yapıldığı hala muamma olan bir yer burası. Ama her yıl da Tarsus’a ziyarete gelenlerin uğrak mekanıdır. Tarihi kalıntılarını merak ediyorsanız gezilecek yerler listenizde Kleopatra Kapısını eklemeyi unutmayın.

Tarsus ŞelalesiTarsus Şelalesi

Tarsus’un doğal güzellikleri arasında kaybolmak istiyorsanız şelaleyi yakından görmelisiniz derim. Özellikle söyleyeyim; Berdan Çayı kenarında hem doğal hem de tarihi kalıntılara rastlayabilirsiniz. Suları biraz azaldı mı Roma mezarlıkları çıkar ortaya. Doğadan kopmadan tarihin de yaşadığı güzellikleri arasında hafta sonu kaçamağınızda manzara eşliğinde piknik yapabilirsiniz Tarsus Şelalesinde.

Kırkkaşık BedesteniKırkkaşık Bedesteni

Tarsus’un en önemli tarihi yerini merak ediyorsanız doğru cevap kesinlikle Kırkkaşık Bedesteni. İbrahim Bey tarafından yapılmış bu yapının içinde 25 tanesi odası var. Eski zamanlara ait farklı bir şeyler arıyorsanız o zaman rotanızı buraya çevirmelisiniz.

Gülek KalesiGülek Kalesi

Tarsus’un tarihine yolculuk etseniz kim bilir bilmediğimiz daha özellikleri çıkar. Buna bir örnek de Gülek Kalesi. Ortaçağ Dönemine ait olduğu biliniyor kalenin. Tarsus’a gittiğinizde 65 km daha devam ederseniz burayı ziyaret edebilirsiniz. Konumundan olacak ki başka dönemlerde de kullanımına devam edilmiş.

Roma YoluRoma Yolu

Tarsus’la Roma Yolu arasında 15 km’lik mesafe var. Buraya gittiğinizde Roma ve Bizans dönemlerinin tarihi kalıntıları karşısında şaşkınlığınızı gizleyemeyeceksiniz. Tarsus gezinizde Roma Yolunu gezmeyi unutmayın.

Tarsus MüzesiTarsus Müzesi

Farklı dönemlerdeki tarihi kalıntılara bir örnek de Tarsus Müzesinden geliyor. Tarsus’ta tarihi geçmişe yolculuk edeceklerin adresi kesinlikle burası olmalı.

St. Paul KuyusuSt. Paul Kuyusu

Tarsus’un en önemli ve en görülesi yerlerinden St. Paul Kuyusu. Hristiyanlar için çok önemli bir yermiş burası. Şu an bile çevresinde olan kalıntıların çıkarılmasına devam edildiği biliniyor. Kısacası diyeceğim o ki Tarsus’a gidip de burayı görmeden dönmek olmaz. Bol gezmeli, iyi tatiller şimdiden.

Erken Rezervasyon Neden Avantajlıdır?

Masmavi denizi, sımsıcak kumları ve eğlence dolu geceleri düşündükçe yaz biran önce gelsin ister olduk. Bu soğuk kış günlerinde karşımıza çıkan erken rezervasyon fırsatları sayesinde tatil planımızı şimdiden yapıp bavullarımızı hazırlamaya başladık. Kimimiz için yazın anlamı deniz, güneş, kum olurken kimimiz için de farklı diyarları keşfetmek adına bir fırsat haline geldi.

“Benim için yaz Antalya, Bodrum, Marmaris, Fethiye” diyenlerdenseniz, erken rezervasyon sayesinde en uygun fiyatlara en kaliteli otelleri keşfedip konaklar, şimdiden alacağınız uçak biletleri ile en ucuz fiyatlara uçma fırsatını yakalarsınız.“Buraları çok gezdim, artık beni yurtdışı paklar” diyenlerdenseniz tur seçeneklerini gözden geçirmeye başlayabilirsiniz. Özellikle de erken rezervasyon fırsatları ile çok ucuz fiyatlara birçok farklı şehri gezebileceğiniz turlar mevcut.Çoğumuzun pahalı olduğu korkusu ile bakmaya bile çekindiği gemi turları da farklı tatil seçenekleri arayanlar için biçilmiş kaftan. En seçkin gemiler ile Yunan Adaları’nı, Ege ve Adriyatik kıyılarını, Karayip sahillerini, Amerika’yı denizden keşfetme fırsatını yakalayabilirsiniz.

Neden erken rezervasyon daha ucuza gelir?

Hepimizin bildiği gibi uçak biletleri uçacağımız tarihe doğru borsa kurları gibi sürekli dalgalanır, genelde de artış gösterir. Yaz dönemine doğru artan fiyatlar yüzünden ya istediğimiz otelde yer bulamaz ya da yüksek fiyatlardan oda satın almak zorunda kalırız. Perisos Turizm’in erken rezervasyon fırsatları ile %45’e varan indirimlerden faydalanabilir, ikinci bir tatil için bütçe ayırıp yıl içinde daha çok eğlenceli zaman geçirebilirsiniz.

Ya gidemezsem, verdiğim para yanar mı?

Bir aksilik çıkar ve rezervasyonunuzu iptal etmek zorunda kalırsanız ne olacak?

Yurtiçi otel rezervasyonlarınız için endişelenmenize hiç gerek yok.Perisos Turizm’in erken rezervasyon iptal garantisi sayesinde 72 saate kadar otel konaklamanız için ödediğiniz bedelin tamamını geri alabilirsiniz.

Perisos Turizm’in, kaliteli tatil için fazla düşünmenize gerek bırakmayan erken rezervasyon fırsatlarından faydalanıp, ikinci bir tatil yapma şansını kaçırmayın!

HAYATTA BİR KERE

HAYATTA BİR KERE

Her gezginin hayatta en az bir kere yapması gereken seyahatleri, atılması gereken maceraları ve görmesi gereken yerleri bir listede topladık. İzlanda’nın kuzey ışıklarından Yangtze Nehri’ne, Atakama Çölü’nden Napa Vadisi’ne sıkı bir dünya turuna hazır mısınız?

Hawaii'nin Na Pali Kıyısı’nda hiking yapın:

Kauai Adası’ndaki 16 kilometrelik Kauai yolunu takip ederek yemyeşil tepeleri aşın, gizli kumsallardan geçin. Yolculuk sırasında fotoğraf makinenizi de yanınızda bulundurun ve gün batımını mutlaka fotoğraflayın.

Salvador de Bahia’da karnavala katılın:

Brezilya’nın rengârenk kentinde her salı karnaval tadında geçiyor. Kent merkezinde üstsüz samba dansçıları, alevli çubuk çeviren göstericiler ve tamtam sesleri arasında otantik karnaval deneyimi yaşayın.

İzlanda’da kuzey ışıklarını izleyin:

Kuzey ışıklarının en parlak şekilde görüldüğü yer olan Álftanes Yarımadası, Reykjavik’in hemen dışında yer alıyor. Burada kendinize bir ışık ziyafeti çektikten sonra midenizi de ihmal etmeyin ve kent merkezindeki Dill Restoran’a lezzetli bir ızgara yiyin.

Nil’de büyülü bir yolculuk yapın:

Nil Nehri’ndeki cruise turlarına katılabilir ve büyüsünü her şeye rağmen asla kaybetmemiş Mısır’ı bir de sudan izleyebilirsiniz.Özellikle günbatımında mistik ve büyülü bir havaya sahip nehir kadar, camilerden gelen ezan sesi ve yanık odun kokusu da kendinizi masal gibi bir dünyada hissetmenizi sağlıyor.

San Francisco’da istiridye yiyin:

Tomales Bay’deki Hog Island Oyster Bar’da Pasifik Okyanusu’nun en lezzetli istiridyelerini tadın.

Sri Lanka’da budizmi öğrenin:

Sri Lanka’da hem harika kumsallar, hem kolonyal mimari örnekleri, hem de Budist ve Tamil Hindu kültürlerinin ilginç bir karışımı var.

Yangtze Nehri’nde yolculuk edin:

Çin’in Yangtze Nehri’nde18 günlük bir yolculuğa çıkın. Sizi Beijing’den alan ve Şanghay’a kadar götüren nehir gemisi Üç Boğazlar bölgesinden geçiyor. Viking River Cruises gemilerinden birini seçin. 

Tokyo’da suşi yiyin:

Tsukiji Balık Pazarı’na gün doğmadan gidin ve ton balıklarının açık arttırmayla satışına şahit olun. Öğlene doğru hayatınızda yiyebileceğiniz en taze suşiyi, pazardaki Sushi Dai’da tadın.

Buenos Aires’de tango yapın:

Önce Club Gricel’de tango dersi alın, ardından Centro Cultural Torquato Tasso’da bir milonga gecesine katılın.

Machu Picchu’ya tırmanın:

İnkalar tarafından inşa edilen kutsal şehre Güneş Kapısı’ndan giriliyor. Burada konaklayabileceğiniz tek otel var: Sanctuary Lodge.

Atakama Çölü’nde maceraya atılın:

Şili’nin uçsuz bucaksız, ürkütücü çölü Atakama’da rüstik şıklığa sahip Awasi Lodge’da konaklayın. 4X4’lerle rehber eşliğinde turlara katılın. Bu turlar sizi pembe flamingoların serinlediği lagünler Meñiques ve Miscanti’ye götürecek. Günü, tuz göllerinin ve volkanların kenarında hiking’le geçirin.

Central Park’ta keyifli bir gün geçirin:

New York’un akciğeri Central Park her mevsim ayrı güzel. Mevsim kışsa mutlaka buz pateni yapın. Sonbaharda sarı, turuncu ve kırmızı yaprakların arasında romantik bir yürüyüş iyi fikir. Güneşli havalarda ise ister piknik yapın, ister frizbi oynayın.

Napa Vadisi’nde şarap tadın:

Kaliforniya’nın üzüm ve şarap cenneti Napa Vadisi’nde bağ bozumu turlarına ve şarap tadımlarına katılın.

Galapagos Adaları’nda vahşi yaşamı görün:

Darwin’in evrim teorisine ilham kaynağı olan Galapagos Adaları’nda dev kaplumbağaları, mavi ayaklı deniz kuşlarını ve ispinozları izleyin.

Capri Adası’nda tatil yapın:

Ünlülerin gözden uzak tatil tercihlerinin başında gelen bu romantik adada, La Scalinatella’da konaklayın. Rengârenk taşlarla döşenmiş zemini, ilginç heykelleri ve hoş dekoruyla adanın ruhunu yansıtıyor.

New Orleans’ta caz dinleyin:

Cazın anavatanı New Orleans’ta, Chartres Street üzerindeki dükkânları gezin; plak ve müzik üzerine yazılmış bolca kitap alın. Günü Preservation Hall’da bir caz performansıyla bitirin.

St. Bart’ta plaj keyfi yapın:

Shell Beach’te kum yerine deniz kabukları var. O kadar minik ve o kadar fazlalar ki kumu görmek epeyce güç oluyor. Alışveriş için Lolita Jaca’ya uğrayın ve hem yazlık bir elbise hem de plaj için şık bir pareo satın alın.

Aynı gün içinde iki okyanusta yüzün:

Güney Afrika’nın incisi Cape Town’ın hem Atlas hem de Hint Okyanusu kıyısında plajları var. Bunların yanı sıra, muhteşem ve çok çeşitli yerel mutfaklar sunan şarap bölgesi Constantia da ziyarete değer.

Viyana’da klasik müziğe doyun:

Dünyanın en muhteşem konser salonlarından biri olan Musikverein, Viyana Filarmoni Orkestrası’nın da evi. Konser salonu, akustik kusursuzluğuyla olduğu kadar, dekoruyla da büyüleyici.

Yeni Zelanda’da Milford Sound’da yelken açın:

Pırıl pırıl buzul suları, tepesi sislerle kapanmış büyülü dağlar, vahşi bitki örtüsü… Burası tıpkı fantastik romanlardan fırlamış gibi. Tekneyle Milford Sound fiyordunu takip edip Tazmanya Denizi’ne açılın.

Roma’da Romalılar gibi yaşayın:

Roma gezilecek bir şehir, ama Roma’da yapılacak daha önemli bir şey var: Yaşamak. Burada öyle canlı bir hayat var ki bir turist olarak gezmek değil, bir Romalı gibi yaşamak gerek. Bir sokak kafesine oturup gelen geçeni izlemek başlı başına bir keyif. San Crispino’dan bir gelato almak ve Anita Ekberg’in La Dolce Vita filminde yaptığı gibi Trevi Çeşmesi’ne atlamayı hayal etmek şart.

Dalai Lama’nın ülkesine yolculuk edin:

Dalai Lama’nın yaşadığı Dharamsala, aynı zamanda Tibetli mültecilere sığınak görevi görüyor. Ziyaretçiler için 6-8 odanın her daim ayrıldığı Norbulingka Tapınağı’nda konaklama fırsatı bulursanız kesinlikle kaçırmayın. Hem tapınağın huzurlu ve dingin ortamında ruhunuzu ve zihninizi temizleyin, hem de Tibet zanaatkârlarının zanaatlarını icra edişine tanık olun.

Alpler’de kayın:

İsviçre, Verbier kış ve kayak tatili için harika bir fikir.Lüksle beraber konfor da arıyorsanız gerçek bir chalet deneyimi yaşayabileceğiniz Le Chalet d’Adrien’de konaklayın.

Antarktika’da penguenleri görün:

En iyi fikir Antarktika’ya bir cruise yolculuğuyla giderek penguenleri anavatanlarında izlemek. Quark Expeditions’ın bu konseptte 20 günlük turları var.

Sumba Adası’nda sörf yapın:

Endonezya’nın Sumba Adası, sörf tutkunları için bir cennet. Ekolojik hassaslıkla kurulup işletilen sörf kampı Nihiwatu, sörfçülerin yanı sıra yürüyüş, bisiklet ve dalış meraklılarının da konaklama adresi. Dalgalar ise bir sörfçünün hayal edebileceğinin en iyisi.

Neden Erken Rezervasyon?

Erken Rezervasyonun Faydaları

Her insanın yılda en az iki kere yapması gereken şey nedir? Tabi ki tatil! Ruh ve beden sağlığını korumak için, günlük hayattan ve iş bunalımından sıyrılmak için, bir cennettir tatil. Fakat bu hayatın içerisinde zaten onca şeye bütçe ve zaman ayırıyorum, tatil de bana yük olmasın diyorsanız o zaman erken rezervasyona bekliyoruz…

* Öncelikle erken rezervasyon; belli tarihlerde tatil yapmak isteyen kişilerin, tatillerini aylar öncesinden almaları durumunda belli indirim, kampanya ve ödeme kolaylığından yararlanmalarıdır.

* Erken rezervasyon ile birlikte yıllık ortalama % 45 doluluk sağlayan oteller, neredeyse yarı yarıya uyguladıkları fiyat politikalarıyla, normalde tatile ayrılan bütçeyi önemli ölçüde azaltıyor.

* Erken rezervasyon fırsatından yararlanan tatilciler %50’ye varan indirimlerle tatil yapıyor.

* Erken rezervasyonun diğer bir faydası, son dakika sürprizleriyle karşılaşmamanız. Hem pahalıya mal olmuyor hem de ‘yerim kalmadı’ sözünü duymuyorsunuz.

* Erken rezervasyon yaptırdığınız halde, tatil tarihinizde değişiklik yapmak istiyorsanız, çağrı merkezini arayarak otelin müsaitlik durumuna göre tarih değiştirebiliyorsunuz.

* Tatil yapacağınız tarihlerde, olur da bir aksilik çıkarsa, ‘İptal Güvence Paketi’ ile otele giriş gününe 72 saat kala iptal etme şansınız bulunmakta.

Görüldüğü gibi erken rezervasyonun avantajları çok! Üstelik Perisos Turizm misafirleri, geçen yıla oranla %52 daha fazla erken rezervasyon yaptırdı… Siz de bu fırsatlardan yararlanmak ve tatilinizi gönlünüzce yapmak istiyorsanız, sayfamızı takip edin, karlı çıkın.

 Perisos Turizm Seyahat Acentası

Telefon : 0 224 225 43 43

 Gsm : 0 534 835 86 85                        Faks : 0 224 225 43 53                          e-mail : info@perisos.com.tr

Terkedilmiş Bir Ege Köyü Lübbey

Çok uzaklarda değil, İzmir’de en güzel fotoğraf karelerinin çekildiği şimdilerde hayalet bir köy Lübbey. Geçmişi epey bir kalabalık olsa da neredeyse 30 yıldır o zamanlarından bir eser yok.

Lübbey’de şimdilerde sürekli yaşayan 10 kişi ya vardır ya da yoktur. Yıllar önce göçle boşalmış ve o zamandan bu zamana İzmir’in terkedilmiş hayalet köyü olarak anılıyor Lübbey. İzmir’in Bozdağ’ı eteklerinde ta tepelerde zamanında konumlanmış bu köy geçmişin izlerini taşırcasına ayakta durmaya çalışıyor. Bakımsızlıktan kaderine terkedilmiş evler adeta bir harabeye dönüşmüş durumda. İçinde yaşayan 10 kişide geçimini hala tarımla sağlıyor. Özellikle hafta sonları kaçamağını seven fotoğrafçıların ana durağı Lübbey belki zorla ayakta durmaya çalışıyor ama o kadar güzel bir yerde konumlanmış ki insanın merak edip kaçası geliyor. Buraya gelen fotoğrafçıların amacı birkaç güzel kare alıp köyün tanıtımını yapmaya çalışmak aslında. Bu sayede ayakta durması daha kolay olabilir belki de.

İzmir tatilinizde ziyaret edeceğiniz Lübbey’de ahşap süslerle zenginleştirilmiş taş duvarlı evleri arasında gezerken o büyüleyici manzaranın keyfini çıkarın. Köy kahvesine çıkan meydanında şöyle bir oturun, çayınızı yudumlayın, ortamı koklayın, insanlarıyla konuşun. Bir zamanlar 130 hanelik Türkmen köyü olarak bilinen Lübbey şimdi bir sürü satılık ilanıyla çıkacak karşınıza. Türkmen köyü olsa da yıllar sonra Osmanlıların egemenliğiyle tanışmış Lübbey. İki Türkmen arasında anlaşmazlık olunca topraklar ayrılmış ve Lübbey, Dabbey diye iki köy çıkmış ortaya.

Lübbey köyüne asıl zenginlik katan mis gibi bir doğası olduğu kadar da ilk görüldüğü andan itibaren insanın içini ısıtan mimari evleri aslında. Yemyeşil çam ağaçları arasında direk göze batan bu köy, sinema sanatçıları ve fotoğrafçıların popüler mekânı. Burada bulacağınız o atmosfer köy tadında olmayacak, çok sessiz ve insana doğası ve evleriyle huzur veren Lübbey’de tavuk, horoz sesinden ziyade kuş sesleri var. Ahşap malzemelerle süslenen taş evleri yan yana ya da sırt sırta yapılmış. Ve işin ilginç yanı da hiç biri birbirinin manzarasına engel değil. Alt katları ahır, üst katları ise normal ev olarak kullanılmış. Dediğim gibi köyde yaşayan sadece 10 kişi var neredeyse ve yaş ortalaması hep 60’larda. Erkeklerin buluşma noktası meydanındaki kahve. Kahvesinde otururken bir fotoğrafçı gözünden bakın, o ortam size ne kadar farklı gelecek o zaman anlayacaksınız. Kısacası ortamın yansıttığı ışıklar mükemmel. Türkiye’nin sayılı yerlerindendir bence Lübbey.

Lübbey koruma altına alınıp güzel bir şekilde tanıtılabilse insanlarla dolup taşan vazgeçilmez bir çekim rotası olarak kullanılabilir. Tertemiz bir doğa harikası içinde insanı ilk görüldüğü andan itibaren kendine çeken Lübbey hem tarihiyle hem de doğal güzellikleriyle yaz-kış çok popüler. Lübbey’i yakından görmek isteyenler İzmir Otellerinden rezervasyon yaptırıp bu ortamı keşfedebilirler.