SOĞUK HAVADA İÇİNİZİ ISITACAK ROMANTİK YOL ROTALARI

Almanya denildiğinde akıllara ilk olarak Berlin, Münih ve Düsseldorf gibi şehirler gelse de, bu güzel ülke aynı zamanda Avrupa’nın en etkileyici ve şirin şehir ve kasabalarına ev sahipliği yapıyor. Orta Çağ’dan izler taşıyan bu büyüleyici kasabaları ziyaret ederek rüya gibi bir yolculuğa çıkabilirsiniz. Muhteşem doğası ile Orta Çağ’dan yapıları misafirlerine sunan Almanya’nın farklı güzelliğini romantik yol olarak adlandırılan bu yolculukla keşfedebilirsiniz. Peki Romantik Yol‘da hangi rotalar var? Gelin birlikte bakalım…

ŞATOLAR DİYARI FUSSEN

Almanya’nın güneyinde bulunan Fussen, Bavyera Bölgesi’nin 14 bin nüfuslu küçük ama bir o kadar da sevimli bir şehridir. Burada adeta masal dünyasından çıkıp gelen şatolar, bu bölgeye çok ayrı bir hava katıyor. Bu şatoların başında Neuswanstein geliyor. Sarp bir tepeye kurulmuş olan, 6 katlı, 19. yüzyıl Neo-romantisizm mimari stiliyle yapılan bu şatoyu ilk gördüğünüzde hemen bir yerden tanıdık gelecektir. Çünkü Walt Disney yapımı filmlerin başında gördüğümüz, üstünden parlayan bir yıldızın geçtiği veya Disneyland’ın simgesi olan kale Neuschwanstein’dan ilham alınarak tasarlanmış. Bu nedenle Neuswanstein Şatosu, Disney Kalesi olarak da biliniyor. Aslında kralın dinlenme mekanı olarak tasarlanan şato, 1886 yılında kralın ölümünden hemen sonra ücretli gezilere açılmış o günden bugüne şatoyu 61 milyon insan ziyaret etmiştir. Günümüzde ise şatoyu her yıl 1,5 milyona yakın insan ziyaret etmektedir.





Neuschwanstein Şatosu’nun yanı sıra, Füssen’de şehir merkezi, surlar, belediye binası ve dar sokakları görülecek diğer yerler arasında bulunuyor. Orta Çağ havasının yaşandığı şehirde aynı zamanda muhteşem bir doğaya da tanık olabilirsiniz. Yemyeşil ağaçların arasında bulunan göllerin etrafında yürüyüş yaparak keyifli anlar geçirebilirsiniz.

TİPİK BİR BAVYERA KENTİ AUGSBURG

Romantik yol üzerindeki bir diğer önemli rota da Bavyera eyaletinin güneybatısında yer alan Augsburg kentidir. Augsburg, Almanya’nın en eski şehirlerinden biri olma özelliğine sahiptir ve ayrıca Münih ve Nürnberg’den sonra Bavyera eyaletinin en kalabalık 3. şehridir. Tipik bir Bavyera kenti olan Augsburg mimari açıdan çok zengindir. Augsburg’da gezilecek yerleri; tarihi Maximilian Caddesi, Rönesans ve Barok tarzındaki saraylar, Azize Anna Kilisesi, Maximilian Müzesi, Belediye Sarayı olarak sıralayabiliriz.





Şehirdeki bu yerlerin önemine baktığımızda Azize Anna Kilisesi, Almanya’daki ilk Rönesans kilisesidir. Dış görünümü oldukça sade olmasına rağmen kilisenin iç tarafı çok detaylı ve etkileyicidir. Kilise aynı zamanda muhteşem fresklere sahiptir ve Rönesans döneminde önemli bir rol oynamıştır.


Bunun yanı sıra Maximilian Müzesi de şehrin en çok ziyaret edilen yerleri arasındadır. İki kasaba evinin birleşmesinden ortaya çıkan müzede mimari açıdan önemli olan ahşap modellerle altın ve gümüş eski paralar bulunmaktadır. Bu müzede ayrıca Bavyera dönemini anlatan sergiler de düzenlenmektedir.

DINKELSBUHL – ROTHENBURG

Burası, Romantik Yol’un tam ortasında yer almaktadır. Tarihi bir Orta Çağ kasabası olan Dinkelsbühl, Wörnitz Nehri ve 14 tane kulesi ve 4 kapısı olan surlarla çevrilidir. Dinkelsbühl’de özellikle dik çatılı masalımsı rengarenk kurabiye evlerle dikkatinizi çeker. Taş döşeli ara sokaklarıyla, parklarıyla, Gotik Kilisesi ve asilzadelere ait evleriyle oldukça güzeldir Dinkelsbühl…





Rothenburg Romantik Yol’un en güzel ve sevilen yerlerinin başında gelir. Almanya’nın en iyi korunmuş Orta Çağ kasabası olan Rothenburg, 1618 -1648 arasında süren 30 yıl savaşları esnasında diğer şehirlere göre çok iyi korunmuştur. Rothenburg’da saf Bavyera kökenli kültürüne tanık olmanız mümkündür. Şehri çeviren surlarda 42 tane kule vardır.

PRENSLER ŞEHRİ WURZBURG

Würzburg, 10. yüzyıldan başlayıp 1700’lü yıllara kadar çeşitli prensler tarafından yönetildiği için “Prensler Şehri” olarak anılır. 2.Dünya Savaşı’nda neredeyse tamamen yıkılmasına rağmen, 1950’li yıllarda tekrar inşa edilmiştir. Würzburg gezilecek yerler arasında Kraliyet Sarayı, Marienberg Kalesi, Katedral, Eski Köprü, Marienkapelle Kilisesi, Belediye Binası ve Müzesi, Eski Eserler Müzesi gibi yerler bulunuyor. Şehrin en eski köprüsü üzerinde birçok azizin heykellerini görebilirsiniz.





Würzburg’un en güzel göründüğü yer olan Marianberg Kalesi‘ni de mutlaka ziyaret etmelisiniz. Ayrıca Markt Plaza, şehrin kalbinin attığı yer olup, belediye binası ve kiliseler gibi tarihi yapılar ile doludur. Burada aynı zamanda yemek yiyebileceğiniz yerler bulabilirsiniz.

Almanya’nın en büyük ve en eski bağlarının Würzburg’da yer aldığını da hatırlatmak isteriz. Residenzplatz Sarayı ve Rosenbach Bahçeleri de mutlaka görmeniz gereken yerlerin başında geliyor. Saray, 1720 -1744 yılları arasında Barok tarzda yapılmış olup, içi fresk ve heykellerle dolu salonları, şapeli, kral odası, beyaz oda, aynalı oda ve muhteşem Rosenbach bahçeleriyle ünlüdür.

KARTPOSTAL GÖRÜNÜMLÜ HEIDELBERG

Almanya’nın romantizm kokan şehri Heidelberg… Heidelberg, küçük bir alana yayılmış olmasına rağmen sahip olduğu değerlerle turistlerin çok ilgisini çeken bir yer. Yemyeşil ormanları, köprüleri, tarih kokan yerleri, yeme içme mekanları şehri her zaman cazip kılıyor. Hele bir de tabloları kıskandıracak güzellikteki görünümüyle misafirlerini büyülüyor.





Heidelberg’in bu denli güzel görünmesinde elbette ki, içindeki yapıların etkisi çok büyük. Kartpostal görünümlü, şatolar, kaleler, köprüler ve sokaklar sizi farklı bir havanın içine sokuyor. Bunlardan en dikkat çekeni ise şüphesiz Heidelberg Kalesi. Şehrin tepesine kurulan kale özellikle meydandan harika bir görünüme sahip.

AZERBAYCAN’IN SÜRPRİZLERLE DOLU MUHTEŞEM BAŞKENTİ BAKÜ

Dünyada Azerbaycan’ın başkenti Bakü gibi hızlıca değişen ve güzelleşen çok az şehir vardır. Özellikle 2000 yılından sonra hızla gelişen Bakü, günümüzde seyahatseverlerin rotaları arasında yer alıyor. Kozmopolit bir yaşam, muhteşem yemekler, olağanüstü modern mimarisi ve doğal yaşamıyla misafirlerine keyifli ve aynı zamanda unutulmaz bir tatil imkanı sunuyor.

Azerbaycan’ın liman kenti olan Bakü, Hazar Denizi’ne kıyısı olup Kafkas Bölgesi’nin de en büyük şehridir. Kentin tarihi merkezinde önemli yapıları ziyaret edip, geçmişin izlerini yakalayabilirsiniz. Şehrin sahil kesimin ise adeta dinlenme ve eğlence için ayrılmıştır. Milli Park ve Deniz Kenarı Bulvarı’nda yer alan parkurda koşu, yürüyüş ve bisiklet gibi aktiviteler yapabilirsiniz.

İçeri Şehir, Sovyet Bölümü ve Yeni Şehir olarak üçe ayrılan Bakü aynı zamanda kültürel etkinlikler açısından da çok zengin bir şehirdir. Birçok tiyatro, sinema, kütüphane gibi kültürel mekanı görebilirsiniz. Formula 1 yarışlarına da ev sahipliği yapan şehrin şöhreti günden güne artmaktadır. Bunun yanı sıra hareketli bir gece hayatına da sahip olan şehirdeki imkanlar gelişen ekonomisiyle birlikte giderek çoğalmaktadır.

Bakü gezilecek yerler arasında şehrin en yüksek noktası olan Dagustu (Dağ Üstü) parkındakiTürk askerlerinin bulunduğu şehitlik, Cuma Camii, Kız Kulesi, Şirvan Şahlar Sarayı Müzesi, Kervansaray ve Haydar Aliyev Kültür Merkezi gibi yerler bulunuyor. Bakü’ye yaklaşık 65 km uzaklıkta bulunan Gobustan‘ı da mutlaka listenize almanızı tavsiye ederiz. Şimdi bu güzel yerleri daha yakından tanıyalım…

BAKÜ’NÜN EN ÇOK ZİYARET EDİLEN YAPISI: ŞİRVAN ŞAHLAR SARAYI

Bakü’nün tarihi yapılarını görmek için yerel halkın İçeri Şeher olarak adlandırdığı ve şehrin ilk yerleşim yeri olan İçeri Şehir bölgesini ziyaret etmelisiniz. Burada en dikkat çeken yapı ise 15. yüzyılda inşa edilen Şirvan Şahlar Sarayı’dır. Bu etkileyici yapı aynı dönemde şehrin hakimi olan Şirvan Şah Devleti’nin şahı olan İbrahim Halillullah döneminde yapılmıştır.

52 odası bulunan saray, o dönemde devletin ihtişamını göstermesine yardımcı olmuş. Günümüzde müze olarak kullanılan saray iki bölümden oluşmaktadır. Mimarisiyle göz dolduran ve dikkat çeken sarayın üst bölümü şah ve ailesi, alt bölüm ise devlet işleri için kullanılırmış. 2000 yılında UNESCO Kültür Mirası Listesi’ne eklenmiş olan sarayda bulunan vitray, halı ve şahlara ait özel eşya koleksiyonlarını mutlaka görülmesi gerekiyor. Saraydaki yemek salonunda ülkenin yöresel yemeklerini yiyebilirsiniz. Tatlılardan ana yemeklere kadar birçok lezzeti tadarken, size Azeri müzik eşlik edecek.

AZERBAYCAN’IN SİMGESİ: KIZ KULESİ (KALESİ)

2000 yılında UNESCO Kültür Mirası Listesi’ne eklenen Kız Kulesi (Kalesi) sadece Bakü’nün değil, aynı zamanda Azerbaycan’ın simgesi haline gelmiş. Bakü’de Şirvan Şahlar Sarayı ile birlikte en çok ziyaret edilen bir diğer yapı olan Kız Kulesi, 13. yüzyılda mimar Masud İbn Davut tarafından inşa edilmiştir. Denize yakın konumda olan kule eski zamanlarda önemli bir savunma merkezi olarak kullanılmış. İçeri Şehir bölümünde yer alan kulenin etrafı da oldukça hareketlidir. Cafe ve restoranlarda vakit geçirebilir, hediyelik eşya dükkanlarından alışveriş yapabilirsiniz.

TÜRK ASKERLERİNİN ŞEHİTLİĞİNİN BULUNDUĞU DAGUSTU PARK

Bakü’de Türkiye’den gelen misafirleri yakından ilgilendiren bir yer bulunuyor. O da Dagustu Park‘ın da bulunan Türk askerlerinin şehitliği ile Türkiye tarafından Azerbaycan’a verilen Şehitlik Camii… Bakü’nün en yüksek yerinde konumlanan park, 1918 yılında Bakü Muharebesinde şehit edilen Azerbaycan Türk’ü ve Türkiye Türk’ü askerlerin defnedildiği yer olarak kayıtlara geçmiş. Dağüstü Park olarak adlandırılan yer 1990 yılından beri “Şehitler Hiyabanı” olarak da bilinmektedir. Şehitliğin yanında yer alan Şehitlik Camii de görülmesi gereken yerler arasında.

HAYDAR ALİYEV KÜLTÜR MERKEZİ

Azerbaycan’ın en önemli yapılarından biri olarak gösterilen Haydar Aliyev Kültür Merkezi, 2007 yılında düzenlenen bir yarışmanın sonucunda dekonstrüktivizm akımının en önemli temsilcilerinden biri olan ünlü mimar Zaha Hadid tarafından tasarlanmıştır. Azerbaycan Cumhuriyeti tarafından yaptırılan bu eser, modern, sıra dışı ve futuristik mimarisi ile Azeri toplumunun geleceğe yönelik yaklaşımının da bir sembolü olarak görülmektedir. Oldukça etkileyici bir görünüme sahip olan kültür merkezinin, iç salonlarının da büyüleyici bir havası bulunmaktadır.

KAR TATİLİNİN YENİ ADRESİ: BANSKO

Uzun kayak pistleri ve zengin kültürel yapısıyla kış aylarının vazgeçilmez yerlerinden biri olan Bulgaristan’ın kış tatil rotası Bansko, diğer kayak merkezlerinin aksine uygun fiyat politikasıyla da benzersiz bir tatilin kapısını açıyor. Eğer siz de bu kış daha önce gitmediğiniz bir yere gidip, yeni yerler keşfetmenin ayrıcalığını yaşamak istiyorsanız, tatil tercihinizi Bansko’dan yana kullarak, karın büyüleyici yüzü ile tanışabilirsiniz. İstanbul’a yalnızca birkaç saat uzaklıkta bulunan Bansko, Bulgaristan’ın UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan Pirin Dağı eteklerine kurulmuş, Avrupa’nın sayılı kayak merkezlerinden yalnızca bir tanesi.

DÜNYACA ÜNLÜ KAYAK MERKEZLERİ

Dağlık bölge olmasının avantajını iyi kullanarak kış aylarında bir kayak merkezine dönüşen Bulgaristan; Bansko, Borovets ve Pomporovo olmak üzere üç popüler kayak merkezine sahip. Tabii bu merkezlerin dünya çapında bir üne sahip olması da cabası… Özellikle kış turizmi için çok iyi bir iklime sahip olan Bansko, aralık ayı ortasından başlayıp mayıs sonlarına kadar süren uzun bir kayak sezonu geçirmekte.

1000-2600 metre arasında 15 adet kayak pistinin bulunduğu Bansko’nun toplam pist uzunluğu ise tam tamına 70 kilometre. 6 mavi, 5 kırmızı ve 2 siyah dereceli lift kapasitesinin yanı sıra 650 metrelik kayak pisti ile Bansko gece kayak yapmak isteyenleri de unutmamış. Çocuklarıyla birlikte eğlenceli bir kış tatili geçirmek isteyen aileler, karın keyfini çıkarabilirlerken, UNESCO tarafından koruma altına alınan Pirin Ulusal Parkı’nda da keyifli bir doğa yürüyüşüne katılma şansı bulabilirler.

UYGUN FİYATLI TATİLİN ADRESİ

Bulgaristan’daki kayak pistlerinin doğal sınırlarını belirleyen yüksek çam ormanları sayesinde, görüş mesafesi de son derece açık durumda. Bu nedenle kayak merkezlerinin konumlandığı Rodop ve Rila sıradağlarının karla kaplı güney yamaçları, kış sporu meraklıları olan kayakçılar için kesinlikle mükemmel fırsatlar sunuyor. Bu arada kayak malzemeniz yoksa sakın üzülmeyin. Çünkü malzeme almak için çok doğru bir yerdesiniz.

Burada, dünyaca ünlü kayak merkezlerine malzeme üreten bir fabrikadan, uygun fiyatlara kayak malzemelerinden satın alabilirsiniz. Unutmadan Schengen Vizesi ile İstanbul’dan kısa bir sürede gidebileceğiniz Bulgaristan’da kayak merkezlerinin son derece ekonomik olduğunu da hemen hatırlatalım. Bu durumda size düşen tek şey Prontotour’un cazip tur seçeneklerine göz atarak, beyaz örtüyle kaplı Bulgaristan’da karın en saf halinin keyfini çıkarmak olacak.

İŞTE EN ÇOK ZİYARET EDİLEN MÜZE VE ÖREN YERLERİ…

Kültür ve Turizm Bakanlığa bağlı müze ve ören yerlerini 2016 yılında 17 milyon 521 bin 316 kişi ziyaret ederken, 2017 yılındaki ziyaretçi sayısı yüzde 17 oranında artarak 20 milyon 509 bin 746 ziyaretçiye ulaştı.

Ajans Press 2017 yılına ait müze ve ören yeri ziyaretçi sayılarını ve medya yansımalarını inceledi. Kültür ve Turizm Bakanlığı Döner Sermaye İşletmesi Merkez Müdürlüğü verilerinden ve medyadan elde edilen bilgilere göre, 2017 yılındaki ziyaretçi sayısı bir önceki yıla göre yüzde 17 oranında artarak 20 milyon 509 bin 746 ziyaretçiye ulaştı. Artan ziyaretçi sayısına paralel olarak 2017 yılında müze ve ören yeri gelirleri de 2016 yılına oranla yüzde 13 oranında artarak yaklaşık 190 milyon TL’ye yükselmiş oldu. Bakanlık, 2018 yılında müze ve ören yeri ziyaretçi sayısının yaklaşık yüzde 20 oranında artarak 25 milyona ulaşmasını öngörüyor.

KONYA MEVLANA MÜZESİ İLK SIRADA

2017 yılının en çok ziyaretçi ağırlayan müzesi, 2 milyon 480 bin 433 kişiyi ağırlayan Konya Mevlana Müzesi oldu. Mevlana Müzesini sırasıyla; 1 milyon 932 bin 726 ziyaretçiyle İstanbul Topkapı Sarayı Müzesi, 1 milyon 892 bin 250 ziyaretçiyle İstanbul Ayasofya Müzesi, 1 milyon 494 bin 893 ziyaretçiyle Denizli Hierapolis (Pamukkale) Ören Yeri, 996 bin 800 ziyaretçiyle İzmir Efes Ören Yeri, 682 bin 785 ziyaretçiyle Nevşehir Göreme Ören Yeri, 498 bin 880 ziyaretçiyle Nevşehir Hacıbektaş Müzesi, 386 bin 590 ziyaretçiyle Aksaray Ihlara Vadisi Ören Yeri, 360 bin 879 ziyaretçiyle Ankara Cumhuriyet Müzesi, 353 bin 285 ziyaretçiyle İstanbul Topkapı Sarayı Müzesi Harem Bölümü takip etti.

PRNet’in medya incelemesine göre geçtiğimiz yıl müze ve ören yerleriyle ilgili 39 bin 708 haber çıkışı tespit edilirken, müze ve ören yerleri ziyaretçilerinin 2016 ile 2017 yılları arasındaki kıyaslamasında yüzde 97 oranında bir artışla Nevşehir Kaymaklı Yeraltı Şehri ilk sırada yer aldı. Nevşehir Hacıbektaş Müzesi yüzde 63 oranında artışla ikinci, Denizli Pamukkale Ören Yeri yüzde 53 oranında artışla üçüncü ve İstanbul Ayasofya Müzesi ile İstanbul Topkapı Sarayı Müzesi ise yüzde 32 oranında artışla dördüncü sırada yer edindi. Müze ve ören yerlerinde yaşanan artış Müzekart sayısına da yansıdı.2016 yılında 903 bin 246 olan Müzekart sayısı, geçtiğimiz yıl yüzde 17,5 artarak 1 milyon 65 bin 966 oldu.

KOMŞU YUNANİSTAN’DA RENKLİ BİR EĞLENCE: İSKEÇE KARNAVALI

Komşumuz Yunanistan’ın İskeçe kenti, her yıl çok özel bir etkinliğe ev sahipliği yapıyor. Bu yıl şubat ayında gerçekleşecek İskeçe Karnavalı, misafirleri yine renkli görüntüler bekliyor. Her yıl yüz binlerce kişinin katıldığı İskeçe Festivali‘nde sınırsız eğlencenin tadına varabilirsiniz. Prontotour’un İskeçe Karnavalı turuna katılarak aynı zamanda Yunanistan’ın iki güzel şehri olan Kavala ve Selanik’i de ziyaret edebilirsiniz. İşte İskeçe Karnavalı ile ilgili detaylar…

İskeçe Karnavalı, sayesinde her yıl ziyaretçi akınına uğrayan Yunanistan, misafirlerini sınırsız eğlenceye davet ediyor. Bu renkli festival dünyada diğer örnekleri olan Venedik ve Rio Karnavalları gibi çok renkli bir şekilde kutlanıyor. Karnavalın anlamına bakacak olursak, Hristiyanların Büyük Perhiz dediği oruç döneminin başlamasından önceki hafta sonu yaptığı kutlamadır. Bu dönemde insanlar birbirinden renkli kıyafetler ve maskeler giyerek eğlencelere katılıyorlar. Ayrıca süslenmiş araçlar ile yapılan geçit törenin yanı sıra, panayır tarzı yöresel yiyecek ve içeceklerin sunulduğu pazarları da görebilirsiniz. Yunanistan ve yakın ülkelerden yoğun bir katılımın olduğu karnaval hoşça vakit geçireceğiniz ve eğleneceğiniz muhteşem bir etkinliktir.

Görsellik ve eğlence anlayışı açısından kendinizi adeta Rio Karnavalı’nda hissedeceğiniz İskeçe Festivali’nde, katılımcılar birbirinden renkli ve ilginç kostümler giyerek gün boyu eğlencenin sınırlarını zorluyor.

Venedik ve Rio Karnavalı’nda olduğu gibi İskeçe Festivali’nde de kostümler önemli rol oynuyor. Festivalde çok ilginç kostümler giyilip, yüzler rengarenk boyanıyor. Bunun nedeni ise Hz Meryem’in oğlu İsa’nın ileride peygamber olacağı düşüncesi yayılmaya başladıkça, halkta dönem yöneticilerinin İsa’yı öldüreceği şüphesi uyanmaya başlar. İsa’yı yöneticilerin kötülüğünde kurtarmak isteyen halk ise kasabada bulunan tüm çocukların yüzlerini boyayarak İsa’yı kamufle etmeye çalışır. Günlerce boyalı yüzleriyle kasaba sokaklarında dolaşan çocuklar, bir pazar günü yöneticilerin İsa’yı öldürmekten vazgeçtiğine inanan halk tarafından topluca yıkanarak tertemiz bir pazartesiye uyandırılır. Çocukların yıkandığı pazar günü ise herkes coşkuyla eğlenir.

Günlerce süren etkinliklerin ve yapılan geçit töreninin ardından halk, karnavalın sonunda şehir stadına akın ediyor. Hava fişek gösterileri ve çeşitli etkinliklerle eğlencenin doruğa ulaştığı stadyumda dünyaca ünlü İskeçe Festivali son buluyor.

Perisoz Turizmle İskeçe Karnavalı ile birlikte aynı zamanda Selanik ve Kavala’yı da gezeceğinizi unutmayın. Gençlerle dolu ve cıvıl cıvıl bir şehir olan Selanik’te Atamızın doğduğu ve 6 yaşına kadar günlerini geçirdiği ev Atatürk Müzesi olarak ziyaret edilebilirsiniz. Gece kulüpleri, tavernalar, kafe ve restoranlar her zaman canlı olan Selanik’te ayrıca, Aya Dimitri Klisesi, sahil şeridi, Beyaz Kule, Fuar alanı ve Döner Kule’yi ziyaret edebilirsiniz.

Uzunca bir sahili olan Kavala’da ise Meryem Ana Kilisesi, İmaret, Kavalalı Mehmet Ali Paşa Heykeli ve evini ziyaret edebilirsiniz. Şirin evleri bulunan Kavala’da balıkçı restoranlarına da uğramayı ve Kavala kurabiyesi yemeyi unutmayın.

14 ŞUBAT SEVGİLİLER GÜNÜ İÇİN ÇİFTLERE ROMANTİK TATİL ROTALARI…

Sevgililer Günü’nü unutulmaz kılmak isteyenler, dünyanın en güzel şehirlerinde Perisos turizm ile romantizmin doruklarına çıkıyor. Her zevke ve bütçeye göre turlar düzenleyen Perisos; İtalya, İspanya, Benelüks, Fransa ve Orta Avrupa’nın ünlü şehirlerinde aşık çiftlere benzersiz bir seyahat deneyimi vaat ediyor. Bu özel günü daha uzak bir coğrafyada daha farklı bir kültürle iç içe geçirmek isteyen çiftler ise Havana, Dubai, Amerika, Phuket, Bangkok ve Singapur alternatif seçenekler oluyor.

ROMANTİZM VE AŞK KOKAN TARİHİ SOKAKLARIYLA AVRUPA ŞEHİRLERİ

Yüzyıllardır ünlü aşkların yaşandığı, dünyanın en romantik şehirlerinden Paris – Benelüks seyahatinde sevgililer tarih ve aşk kokan sokakların cazibesine kapılıyor. Avrupa’nın en renkli şehirlerinden Amsterdam’da benzersiz bir eğlenceyle ve tarihi dokusuna hayran kalacağınız Brugge’de muhteşem çikolatalarla aşkınız tazeleniyor.





Efsaneleşmiş aşk hikayelerine sahne olmuş sokaklarıyla İtalya’nın adeta açık hava müzesini andıran şehri Floransa; çiftlere romantik anlar yaşatan gondol turuyla Venedik; muhteşem Akdeniz lezzetlerini deneyimleyebileceğiniz Sicilya’nın ünlü şehirleri Catania ve Palermo, 14 Şubat’ta İtalya’yı tercih edeceklere uygun alternatif oluyor.


Kedine has kültürü, eşsiz lezzetleri, benzersiz mimari yapılarıyla İspanya’nın ünlü şehirleri Barcelona, Madrid ve Valencia; Sevgililer Günü’nde aşıkları Flamenko ezgisi tadında sıcacık bir yolculuğa çıkarıyor.





Bu özel günde Perisos turizm ile tatilin keyfini çıkaran aşıklar, klasik müziğin tutkulu melodilerinin yankılandığı Orta Avrupa şehirleri; Viyana, Budapeşte, Prag ve Salzburg’da, sevgilinin kulağına en güzel aşk şarkılarını fısıldayıp, aşka fon olan tarihi caddelerde anı ölümsüzleştirecek fotoğraflar çekiliyorlar.

Yakın rotalarda daha uygun bütçeli bir Sevgililer Günü için Balkanların Osmanlı izlerini hala taşıyan gözde şehirleri Saraybosna ve Belgrad tarihi dokusuyla kaşif çiftleri bekliyor. Ege’nin diğer kıyısı komşu Yunanistan’ın başkenti Atina, bize yakın kültürde bir Sevgililer Günü için ideal rotalar arasında yer alıyor.

BEMBEYAZ BİR AŞK MASALI: BANSKO





Kar tanesi kadar saf ve masum aşkını, bembeyaz manzaralar eşliğinde büyüleyici bir kar tatiliyle taçlandırmak isteyenler Bulgaristan’ın ünlü kayak merkezi Bansko’yu tercih edebiliyor. Perisos turizm’in Bansko turuyla gerçekleştireceğiniz kayak tatili, aşkın en beyaz halini sevenler için muhteşem bir Sevgililer Günü alternatifi oluyor.

DÜNYANIN ÖBÜR UCUNDA AŞK: UZAK ROTALAR




Sıcak iklimlerde deniz keyfi yaparak egzotik bir Sevgililer Günü tatili, şüphesiz ki çiftlerin hayallerini süsleyen deneyimler arasında yer alıyor. Perisos turizm, dünyanın gözde turizm cennetleri Küba, Phuket, Bangkok ve Singapur turlarıyla bu hayali gerçeğe döndürüyor. Leyla ile Mecnun misali otantik bir aşk kaçamağı yaşamak isteyenlerin tercihi ise Dubai seyahati oluyor. “Amerikan Rüyası”nı tercih edenler Los Angeles, San Francisco ve Las Vegas’ta bir Hollywood filmi tadında Sevgililer Günü yaşayarak diğer kıtada aşklarını perçinliyor.

Hafta Sonu Gezilecek Yerler

1-Artvin Hafta sonu Gezilecek Yerler 

Karadeniz, hepimizin bildiği gibi doğa güzellikleri bakımından eşsiz bölgelerden biri. Bu bölgenin en güzel yerlerinden biri deyince akla kuşkusuz ilk Artvin gelir.


Dünya’nın en büyük Atatürk heykeliyle, şelaleleriyle, eşsiz yaylalarıyla, leziz yöresel lezzetleriyle ve Karagöl’ü ile hatırı sayılır bir hafta sonu geçirmek için benim de en sevdiğim yerlerdendir.





Öyle bir yerdir ki Artvin ; her derde deva, her duyguya hitap eden bir doğası vardır. İnsanların samimiyetiyle bu eşsiz doğası birleşince ortaya harika güzellikler çıkar. Mesela; gidin çay bahçelerinde çay toplayın, yaylalarda kafa dinleyin, yerel insanların evlerine uğrayın sohbet edin, balık tutun, dağlarda yürüyüş yapın, Karadeniz’in hırçın sularını kahve eşliğinde seyredin, yağmuru izleyin. Bambaşkadır Karadeniz yağmuru.
Artvin İçin Kaç Gün Yeter : 2-3 gün yeterli olacaktır.

2-Nevşehir-Kapadokya Hafta sonu Gezilecek Yerler

İç Anadolu için ne derler bilirsiniz: Dümdüz ve uçsuz bucaksız, soğuk, ağaçsız ve daha bir çok şey. Halbuki ne cevherler var bu bölgede ah bir bilseler. Hafta sonu kaçamak yapılacak ve gezilecek yerler listemizin en başında şüphesiz Kapadokya geliyor. Yazıyla, kışıyla apayrı bir doğa harikasına sahip olan Kapadokya için bir hafta sonu ayırıp güzel bir Kapadokya turu ile kendinizi ödüllendirin.


Kapadokya, sabahın ilk ışıklarında eşsiz gün doğumu manzarasını balonlarla havalanarak izleyebileceğiniz nadir yerlerden birisi. İster manzarayı havadan seyredin, isterseniz havadaki balonların manzarasına şahit olun. Ama bana sorarsanız, mutlaka bir kez Kapadokya Balon Turu listenizde olsun. Hayatınızda bir kere bu tarifi mümkün olmayan duyguyu tadın derim.


Ayrıca, Kapadokya’ya kadar gelmişken testi kebapları yemeden, peri bacalarının içerisine kurulan otellerde konaklamadan, şarap mahzenlerini gezmeden, geleneksel Türk gecelerine şahit olmadan dönmeyin derim. İnanın bana,hafta sonu tatili geçirmek, kalabalık ve gürültüden uzaklaşmak için efsane yerlerden birisidir. İster tek gidip kendinizle başbaşa kalıp düşünmeye vakit ayırabilir, isterseniz de sevgilinizle, eşinizle gidip romantizmin doruklarını yaşayabilirsiniz.


Özellikle hafta sonu tatil fırsatının değerlendirilmesi için size en büyük önerim ise : Bölgede otel sayısı çok fazla olduğu için, hemen hemen her ay ayrı bir kampanya oluyor. E uçak biletleri de erken alınca öylesine ucuz ki !

3-Adana Hafta sonu Gezilecek Yerler

Adana, her zaman haberleriyle gündeme bomba gibi düşen SICAK bir ilimiz. Ama bununla beraber, özellikle gurme turları ile de son zamanlarda çok dikkat çeken bir şehrimiz olmaya başladı.


Adana Merkez Park

İhtişamlı camileri, medreseleri, tarihi kazancılar çarşısı, Etnografya müzesi, işlek caddeleri ve Seyhan baraj gölü ile bizleri büyüleyen bu ilimize, gelin güzel bir hafta sonu tatili turu planlayalım. Adan, gözlerimizi etkilediği kadar midemizi de şenlendirir. Ah o yemekler yok mu…


Bilirsiniz : Dillere destan bir Adana Mutfağı vardır. Adını verdiği ”Adana Kebabı” en meşhur yemeklerindendir.

Adana’da gezilecek ve görülecek çok fazla tarihi veya turistik yapı yok. Kendinize en az birhafta sonu ayırmanız yeter bu güzide şehir için.
Hemen hemen her yerden ulaşımın mümkün olduğu Adana’ya Haziran-Temmuz-Ağustos aylarında gitmemeniz şiddetle tavsiye edilir. Yediğiniz yemeğin ve gezdiğiniz yerlerin tadına varamadan ayrılmak zorunda kalabilirsiniz. “O kadar mı sıcak ya ?” diye soracak olursanız; evet. O kadar hatta tahmin ettiğinizden bile sıcaktır. O yüzden sonbahar veya ilkbahar mevsimlerinde gitmek çok daha güzel olacaktır.


Güzel bir hafta sonu tatili ile midenize ve gözlerinize ziyafet çektirmek için Adana’ya uğrarsanız, sizi hayal kırıklığına uğratmayacaktır.






Uçhisar Kalesi-Kapadokya

4-Balıkesir-Ayvalık Hafta sonu Gezilecek Yerler

“Ege’de hafta sonu tatil yerleri nerelerdir ?” diye soranlara cevaben : Tecrübelerime göre Ege bölgesinde gezilecek yerlerin başını çeken Balıkesir’in ilçesi olan Ayvalık’tan bahsetmezsek olmaz.


Cunda Adası Gezilecek Yerler / Hafta sonu Ayvalık Tatili

İnsanların samimiyeti, keşfedilmeyi bekleyen onlarca köyü, deniz mahsülleri ve mis gibi esen rüzgarı ile Ayvalık, hafta sonu tatili yapılacak harika şehirlerimizden birisidir. Özellikle, sakin tatil yerleri arayanlardansanız, adresiniz Balıkesir-Ayvalık olmalıdır. (Not : Özellikle yaz mevsiminde çok kalabalık olabilir.)

Ayvalık’ta, birde Cunda Adası bulunuyor. 4 mevsim görülmesi gereken çok güzel adalarımızdan birisi. Sakin ve huzurlu bir hafta sonu tatili istiyorsanız, tereddüt etmeden gidebilirsiniz.

Bu bölgeye, sadece deniz-kum-güneş üçlüsü olarak bakmayın. Yukarıda bahsettiğim gibi keşfedilmeyi bekleyen sokakları, sohbet etmeniz gereken harika Ege ahalisi, kafa dinleyeceğiniz huzurlu alanları ve daha niceleri var.

Sevgiliniz ile eşinizi manzaranın keyfini de sürebilirsiniz, çıt çıkmayan ormanlarında huzura da erebilirsiniz. Abartı otel fiyatlarının olmadığı Ayvalık’da, gayet hesaplı ve makul bir hafta sonu geçirebilirsiniz. (Bodrum ve Çeşme’ye göre.)

5-Mardin Hafta sonu Gezilecek Yerler

Hafta sonu tatil önerileri için listemize Mardin’i eklemeden geçmiyoruz. Üç kez gittiğim ve her gittiğimde daha da heyecanlandığım, daha da etkilendiğim bir şehirden kısaca bahsedeceğim sizlere.

Uçsuz bucaksız Mezopotamya’ya bakan, tarihi İpek Yolu üzerinde bulunan ve yukarı Mezopotamya’nın en eski şehri olarak bilinen Mardin; yan yana yapılmış camileri ve kiliselerden yükselen ezan sesleri ile insanı bir yandan büyüler, bir yandan da düşünmeye davet eder.


Bir tarafta Mardin, bir tarafta Eski Mardin. Binalar ve yapılar buram buram tarih kokar. Birden onlarca kültüre ve tarihe tanıklık etmiş ve pek çok inancın kesişim noktası olmuş bu güzel şehrin atmosferi rüyalara daldırır. Türkiye’de bu özelliklerle birbirine benzeyen iki şehirden birisidir. Diğeri ise Hatay’dır.

Camileri, kiliseleri, medreseleri, manastırları, kendine has mimarisi, doğa ve tarihi güzellikleri ile gözlerinizi şenlendirir. Hafta sonu tatili geçirilecek harika rotalardan birisidir. Aynı zamanda bir çok etnik kökenin birleşmesiyle ortaya çıkan güzel bir damak tadı vardır. Evet. Özellikle et yemekleri harikaaaadır.

Eminim ki Mardin, aklınızdan hiç silinmeyecek tarih ve kültür zenginliği ile sizleri de büyüleyecektir. Hafta sonu tatilinizi değerlendirmek için kaçırılmayacak bir şehir.
Mardin’e Kadar Gelmişken Başka Nerelere Gidilir : Mardin çevresi gezilecek yerler önerim ; Nusaybin, Midyat, Kızıltepe, Diyarbakır ve Şanlıurfa olacaktır.

6-Gaziantep Hafta sonu Gezilecek Yerler

Akla ilk gelen Antep Baklavası değil mi ? Peki sadece baklavadan mı ibaret ? Gelin sizlere kısaca özet geçiyim ve bir hafta sonu tatili için gidilecek en güzel yerlerden birisi olan Antep’in neden listenizde yer alması gerektiğini anlatayım. Not : Sabah kahvaltısında katmer yemeden asla dönmemenizi öneririm…


Güneydoğu’nun ve Türkiye’nin parlayan yıldızı olur kendileri. İlk gittiğimde ben de şaşırmıştım açıkcası. Oldukça kalabalık bir turist potansiyeline sahip olan Gaziantep’te, gezilecek ve görülecek sayısız müze ve bir o kadar da tarihi ve doğa harikaları bulunuyor. Peki bunlar neler ?


Dünya mirası olacak görülen ve hatta dünyanın en zengin mozaik müzesi olan Zeugma Mozaik Müzesi ve onun yanında bir çok tarihi eserlerin sergilendiği irili ufaklı müzeler Antep’in dört bir yanında bulunuyor.
Antep, şehircilik hizmetlerini beğendiğim nadir illerden birisi. Düşünün ki tramvaylarda ücretsiz internet hizmeti var. Eski şehirde yürüyüş yapmayı, müzeleri gezmeyi, parklarında dinlenmeyi ve özellikle sokak lezzetlerini tatmayı asla unutmayın. Mutfağı dillere destandır. Benim için Türkiye’de iki mutfak başta gelir. Gaziantep mutfağı ve Hatay mutfağı. Gidin, deneyin ve o yemeklerin lezzetine şahit olun.

7-Antalya Hafta sonu Gezilecek Yerler

“Hafta sonu nereye gidelim ? Nasıl bir kaçamak yapalım ? Hafta sonu yapılacak aktiviteler listemize ne ekleyelim ?” diye soranların büyük bir çoğunluğu, biraz sakileşmek için Antalya’ya gider.

Manavgat, Alanya,Demre, Gazipaşa, Kaş ve Kemer Antalya’da sadece belli başlı yerlerdir.

Öyle yıldızı bol oteller için dünyaları harcayıp, otelden dışarı çıkmamazlık yapanlardan olmayın derim. Bir araba kiralayın ve sahil kenarlarında kamp yapın. Antalya’da keşfedilmeyi bekleyen öyle doğal güzellikler var ki… Mesela ?


Dim çayının soğuk sularına bırakın kendinizi; Alanya Kalesi’nde güzel bir kahvaltı yapın; Kleopatra plajının tadını çıkarın; Manavgat Şelalesi’ni görün; Kemer gecelerinde eğlence mekanlarına atın kendinizi. Emin olun pişman olmazsınız.

2-3 günlüğüne kafa dinlemek, turistik bir tatil yapmak, eğlenmek için birebir. Antalya’da en güzel şeylerden birisi de, her bütçeye göre konaklama fırsatları sunmasıdır. Hatta, Antalya’da bir de kayak yapabileceğiniz tesis bile vardır. Evet. Bildiğiniz kayak. Saklıkentdiye bir yer var. Orada, kış mevsiminde kayak yapabilirsiniz.


8-İzmir Hafta sonu Gezilecek Yerler

İzmirde hafta sonu nereye gidilir ? Ege’nin incisi İzmir, dünyaca ünlü turizm merkezlerine, dokusu bozulmamış köy ve doğa harikalarına ev sahipliği yapar. Kendinize hediye edeceğiniz haftasonu turları listesine İzmir’i ekleyip, güzel bir hafta sonu tatiligeçirebilirsiniz. Peki nerelerde ?


İzmir Turu / Alaçatı Gezilecek Yerler / Haftasonu Tatili

İzmir’i sizlere anlatmak için sayfalarca yazı yazabilirim. Eminim çoğunuz gidip görmüşsünüzdür. Ama yinede, kemdimce önemli gördüğüm yerleri maddeler halinde özetleyeceğim. İzmir’de gezilecek yerler ve İzmir’de yapılacak şeyler :
Kordon’da gün batımını seyredin. Çimlere uzanın, akşam yemeği yiyin, arkadaşlarınızla toplanın.
Saat kulesini görün. Bugüne kadar hiç durmadan çalışmış ve İzmir’in sembolü haline gelmiş Saat Kulesi, İzmir’in Konak ilçesinde bulunmaktadır.
Çiğli’de bulunan ve oldukça geniş alana sahip olan ”Doğal Yaşam Parkı” nı ziyaret edin.
Göztepe’den Karşıyaka’ya vapurla geçebilirsiniz.
Seferihisar’ı keşfedin , sokaklarında kaybolun.Emin olun pişman olmazsınız.
Kemeraltı Çarşısı’nın tarihi kokusu içerisinde kaybolun.
Boyoz, midye dolma ve mezeleri mutlaka tadın. Unutmayın tam bir deniz mahsülleri şehri.
Konak’ta bulunan Agora Açık Hava Müzesi’ni ziyaret edebilirsiniz.
Tarihi Asansör’e binip İzmir‘i seyredin.
Alaçatı sokaklarında kaybolun. Sakızlı muhallebisi ve kurabiyesini denemeden dönmeyin. Gitmişken rüzgar sörfü ve dalış deneyimi yaşayabilirsiniz.
Karşıyaka’da bulunan Zübeyde Hanım’ın kabrini ziyaret edebilirsiniz.
St. Polycarp Kilisesi, Konak Yalı Camii ve Meryem Ana Evi’ni gezebilirsiniz.
Teleferik gezisine çıkabilirsiniz.
Hemen yanıbaşında bulunan Urla‘da şarap içebilir, Karaburun‘da ise sessiz, sakin bir deniz-kum-güneş tatili yapabilirsiniz.


Muğla Çevresi Hafta sonu Gezilecek Yerler

En çok gelen diğer sorular : “Sakin tatil yerleri nerelerdir ? Hafta sonu tatil yerleri nerelerdir ?” Listemize Muğla’yı eklemeden geçmek istemiyorum. Türkiye’nin en önemli turizm noktalarından birisi. Marmaris, Fethiye, Bodrum, Dalaman, Köyceğiz, Datça ve Milas insanı baştan çıkaracak derecede olan ilçeler. Dalaman Havalimanı’ndan hemen hemen yer yere varabilirsiniz.


Bu bölge, aradığınız her kritere göre tatil yapabileceğiniz bir yer. İster kafa dinleyin, ister kamp yapın, ister bol yıldızlı otellerde konaklayın, ister sabahlara kadar eğlenin.

Ama benim sizlere tavsiyem :Tekne turlarına çıkın; açık denizde bile dibi görünen tertemiz yerlerde denize girmenin tadını çıkarın; Babadağ’a çıkıp, yamaç paraşütü yapın; Bodrum’da ve Marmaris’te deniz mahsüllerinin tadını çıkarın; Ölüdeniz’i keşfedin; Kelebekler Vadisi’nde kamp yapın. Tam bir doğa harikası olan Muğla’da geçireceğiniz her vakit sizlere huzur ve zevk verecektir. Ama dediğim gibi, bölge çok güzel yerlere ev sahipliği yaptığı için, sanırım 4-5 kez gitmeniz gerekir. 

10-İstanbul Hafta sonu Gezilecek Yerler

Çağ açıp çağ kapatan, Dünya’nın en büyük medeniyetlerine ev sahipliği yapmış, uğruna şiirler yazılan, şarkılar söylenen, Dünya’nın hayranlıkla izlediği, Asya ile Avrupa’yı birbirine bağlayan metropolümüz. İstanbul…

İstanbul Haftasonu Kaçamak İçin En Uygun Tatil Yerlerdinden Birisidir



İstanbul’da gezilecek yerler nereler ? : İstanbul’u gezmek öyle bir kaç güne, bir kaç haftaya ya da aya sığdırılacak gibi değil. Kaldırdığınız her taşın altından, vurduğunuz her kazmadan başka bir tarihin, başka bir hikayenin çıktığı İstanbul’da gezilecek ve görülecek yerler çok fazladır. O yüzden İzmir için yaptığım maddelerin aynısını İstanbul için de yapacağım.
Haliç’in surlarını keşfe çıkın.
İstanbul’un 7 tepesini, yani ; Sultanahmet Bölgesi, Nuruosmaniye-Çemberlitaş bölgesi, Süleymaniye-Beyazıt Bölgesi, Fatih Camii’nin olduğu bölge, Yavuz Sultan Selim Camii’nin olduğu bölge, Edirnekapı Mihrimah Sultan Camii’nin olduğu bölge, Kocamustafapaşa bölgesini öğrenin ve buralardaki tarihi yapıları ziyaret edin.
Sinema ve Televizyon Müzesini keşfe çıkın.
Galata Kulesi’nden bir kere o muhteşem manzarayı seyredin.
Binbirdirek ve Dan Brown’un Cehennem adlı kitabına konu olan Yerebatan Sarnıcını gezin.
Kadıköy ya da Beyoğlu çarşılarında hayatınızı değiştirecek eserleri bulmaya çalışın.
İstanbul Modern’de güncel sanat sergilerini gezin.
Hisarları gezin. Rumeli Hisarı’nda keşfe çıkarken Nedim Gürsel’in Boğazkesen eserini okuyun.
Osmanlı ve Türk mutfağının vazgeçilmez tatlarını Sultanahmet’te tadın.
Gülhane Park’ında eşsiz manzaraya karşı bir çay yudumlayın.
Meşhur Beyoğlu Çikolatası’ndan mutlaka tadın.
Kuzey Ormanları’nda keşfe çıkın.
Kız Kulesi’ne bir sefer yapın. Tarihin kokuları içinize çekin.
İstanbul demek balık demektir. Boğaz’a karşı güzel bir sofrayla kendinizi ödüllendirin.
Boğaz Turu olmazsa olmazlardandır. Bir yandan tarihi yapılar, diğer yandan lüks yalılar sizi düşüncelere daldıracaktır.
Beykoz Korusu’nu gezin.
Galata Muhallebisi yemeden dönmeyin.
Mutlaka Piyer Loti’ye çıkmayı ihmal etmeyin. Çıkarken teleferik, inerken yaya olarak inmek iyi bir fikir olacaktır.
Kapalıçarşı’da kaybolun.
Ayasofya camii’ni gezin. Topkapı Sarayı’nda tarihi eserleri keşfedin.
Adaları gezin. Bisiklet kiralayın ve uçtan uca dolaşın.
Moda sahilinde bir piknik yapın. Olmadı bir sabah kendinizi oraya atın ve çimlerin üzerinde zihninizi dinlendirin.
İstiklal’de amaçsızca gezin. Ara sokaklara dalın.
Vapurlara binin ve martılara simit atın.



ALINTI

Sömestr tatilinde gidilecek en güzel yerler!

Marmara Bölgesi'nde yer alan Kocaeli ve Sakarya ile Batı Karadeniz'in önemli turizm merkezleri Düzce, Bolu, Karabük ve Bartın, sömestrda İstanbul, Ankara, Bursa gibi metropol kentlerin yoruculuğundan sıkılan tatilcilere, göl, deniz ve ormanların ahenkli buluşmasının yanı sıra kayak sporundan doğal kaplıcalara keyifle geçirecekleri tatil olanağı sunuyor.

Yeşilin farklı tonlarını barındıran doğası, gölü, mesire alanları ve alabalık tesisleriyle turistlerden ilgi gören Sapanca, yarıyıl tatilinde de en fazla tercih edilen turizm merkezleri arasında yer alıyor. Yerli turistlerin yanı sıra özellikle Arap ziyaretçilerin ilgi gösterdiği Sapanca'nın nüfusu, tatil günlerinde üç katına çıkıyor. İlçedeki otel ve pansiyonların yarıyıl tatilinde yüzde yüz doluluk oranına ulaşması bekleniyor.

Sakin şehirler ağına (Cittaslow) üye Sakarya'nın Taraklı ilçesinde de modern tesislerde verilen kaplıca hizmeti, büyükşehirlere yakınlığı sebebiyle termal turizminde önemli yere sahip. Osmanlı ve Selçuklu mimarilerinin harmanlanmasıyla oluşturulan tesisler, yarıyıl tatilinde de yüzde 100 doluluk oranıyla misafirlerini ağırlayacak. Halk arasında ‘orman denizi’ olarak nitelendirilen ilçede misafirler ayrıca doğa yürüyüşü yapabiliyor.

Taraklı

Sapanca ve Körfez'in kesişim adresi: Kartepe

Doğal güzelliği, ormanları, göl manzarası, acemi ve profesyonel kayakçıların faydalanabildiği 17 kilometre uzunluğundaki 21 pistiyle dikkati çeken bin 640 rakımlı Türkiye'nin önemli kış turizm merkezlerinden Kartepe, yerli ve yabancı tatilcileri bekliyor. Sapanca Gölü ile İzmit Körfezi'nin aynı anda görülebildiği pistlerde kayak yapmanın keyfini çıkaran kayakseverler, hem spor yapıp hem de bu doğal güzelliği görme şansı buluyor. Kocaeli merkeze 40, İstanbul'a da 100 kilometre uzaklıktaki Kartepe Kayak Merkezi, kış aylarında ziyaret edilen tesisler arasında yer alıyor.



Kartepe

Uzunluğu 450 metre ile 3 bin 200 metre arasında değişen, amatör ve profesyonel kayakçıların kullanabildiği 17 kilometre uzunluğunda toplam 21 pist bulunan merkezde, 3 telesiyej ve 2 teleski hizmette bulunuyor. Kartepe'de bin 360 yatak kapasiteli, 3 bin kişilik kayakevi olan bir otel yer alırken ziyaretçiler, şehir merkezindeki otellerde de kalabiliyor.

Yüzde 65'i ormanlarla kaplı, 200'den fazla göl ile gölete sahip Bolu'nun kayak merkezi Kartalkaya ile doğal güzellikleriyle ünlü Gölcük, Abant ve Yedigöller tabiat parkları yerli ve yabancı tatilcilere birçok aktiviteyi bir arada sunuyor.


Kartepe

Kent merkezine 35 kilometre uzaklıkta yer alan, doğal güzelliği ve temiz havası ile tatilcilerin tercih ettiği dinlenme mekanlarının başında gelen Abant Tabiat Parkı'nı tercih eden turistler, göl çevresinde ata ve faytona binmenin yanı sıra, piknik alanlarında dilediğince eğlenme imkanı bulurken, bir yandan bölge halkının açtığı küçük dükkanlarda yöresel ürünlerin tadına bakabiliyor.


Abant Tabiat Parkı

Merkeze yakın olması dolayısıyla ulaşımın kolay sağlandığı ve özellikle bahar aylarındaki renk cümbüşüyle doğaseverlere kartpostallık görüntüler sunan Gölcük Tabiat Parkı ise yaz ve bahar mevsimlerinde ormanın göknar ve kayın ağaçlarıyla bezeli bitki örtüsünü suyun üzerine yansıtarak tatilcilere eşsiz manzaralar sunuyor.


Yedigöller

Virajlı yolları ve merkeze uzaklığına rağmen bünyesinde barındırdığı birbiriyle bağlantılı 7 doğal gölüyle turistlerin yanı sıra, bahar mevsimlerinde oluşan renk cümbüşünü ölümsüzleştirmek isteyen fotoğrafçıları da cezbeden Yedi Göller Milli Parkı da sporseverler ile kampçıların sıklıkla tercih ettiği sakin mekanlardan biri olarak biliniyor.

Yedigöller

Etrafını saran bitki örtüsünün ve içerisinde bulunduğu mevsimin renklerine bürünebilen Büyükgöl, Seringöl, Deringöl, Nazlıgöl, Küçükgöl, İncegöl ve Sazlıgöl göletlerinin bulunduğu "Saklı Cennet" olarak da tabir edilen Yedigöller'e gelen tatilciler, dinginliğin zirveye ulaştığı patika yollarda, rüzgarların uğultusuyla dans eden yaprak seslerinin verdiği huzurda, metropol kentlerin zihinlerinde oluşturduğu gürültü kirliliğinden arınma fırsatını yakalıyor.

Fatih Sultan Mehmet'in 'dünyanın gözü' dediği yer! Hafta sonu burada bir başka güzel...

Ayrıca Bolu doğa turizminin yanı sıra kent merkezinde, Mudurnu, Göynük ve Seben ilçelerinde yer alan termal kaplıcalar ile yerli ve yabancı tatilcilere kışın soğuğunda sıcak bir hizmet veriyor. Yarıyıl tatilinde kent merkezinde bulunan oteller de yüzde 100 doluluk oranına ulaşıyor.

Yedigöller

Geçen yıl 1 milyondan fazla ziyaretçiyi ağırlayan Bolu, Türkiye'nin önemli kış turizm merkezlerinden Kartalkaya Kayak Merkezine de ev sahipliği yapıyor. Köroğlu Dağları'nın zirvesinde yer alan ve 10 Aralık'ta, kar kalınlığının 50 santimetreyi geçmesiyle 2017-2018 kayak sezonunu açan Kartalkaya, 2 bin yatak kapasiteli 5 oteliyle yerli ve yabancı misafirlerini ağırlıyor. Sezonun açıldığı geçen aralık ayının sadece üçte birlik diliminde günü birlik ve konaklamak için gelen yaklaşık 50 bin yerli ve yabancı turist, toplam uzunluğu 70 kilometre 25 pistte kayak ve snowboard yaparak beyaz örtünün keyfini çıkardı.