Üsküp çok büyük olmayan bir şehir olduğu için her yere yürüyerek gidilebilir. Meydanlar ise kolaylıkla ulaşılabilecek konumlarda bulunmaktadır. Bu meydanları aşağıdaki gibidir:
Pella Meydanı
2011 – 2012 yılları arasında yapılan Makedonya Takı, Pella Meydanı’nda bulunmaktadır. Geniş bir meydan olan Pella, araç trafiğine de açıktır.
Makedonya Meydanı
Ortasında Büyük İskender’in at üzerinde şaha kalktığı heykelin bulunduğu bu meydan “Yeni Şehir” kısmında bulunmaktadır. Taş Köprü’yü geçer geçmez büyük Makedonya Alanı sizi karşılamaktadır. Meydan yenilenirken, buraya dev fıskiyeler yapılmakta ve alanda klasik müzik dinletilerinin sürekli bir hale gelmesi için ses sistemi kurulmaktadır.
Taş Köprü’nün “Eski Şehir” kısmında kalan bu meydanda Büyük İskender’in babası Philip’in kılıcını kaldırıp köprünün diğer yanındaki oğlunu işaret ettiği büyük heykel bulunmaktadır. Meydanda ayrıca Büyük İskender’in annesi Olympias’nın da 360 derecelik hamilelik, bebek kucağında, büyümüş çocuk şeklinde İskender’in büyümesini anlatan heykeli bulunmaktadır. Bu heykellerin arkasında da Çifte Hamam Osmanlı Devri’nin yüzü olarak varlığını korur.
Üsküp Kalesi
Üsküp’e geldiyseniz, Üsküp Kalesi’ne uğramadan, şehri kuşbakışı bu tarihi yapının üzerinde görmeden buradan ayrılmayın. Üsküp’ün eski şehir alanında, Vardar Nehri’nin kuzeyinde yer alan bu kale, aşağıda kalan Eski ve Yeni Şehrin büyük bölümünden görülebilmektedir.
Kalenin Roma Dönemi’nde Milattan Sonra 6. Yüzyıl’da yapıldığı söylenmektedir. 518 yılındaki depremle yıkılan kale, I. Justanian zamanında yeniden yaptırılmıştır.
Kale, tarih boyunca birçok deprem ve savaş görse de günümüze kadar varlığını koruyabilmiştir. Kalenin kalan çoğu kısmı 10. ve 13. Yüzyıl’dan kalmıştır. Kale, askeri amaçlı şehri korumak için kullanılırken Osmanlı Egemenliği’ndeki zamanda gözetleme kuleleri 70’e kadar çıksa da, günümüze sadece üç kule kalmıştır. Eski Çarşı kısmında kalan kapısı ise günümüze kalan tek kapı olma özelliğindedir.
1963 yılındaki depremde Üsküp Kalesi büyük zarar görse de, günümüzde de süren restorasyon çalışmalarıyla, gelenleri selamlamaya ve Üsküp’ün tarihi simgelerinden biri olmaya devam etmektedir.
Birkaç Adımla Devri Değiştiren Köprü
1451 – 1469 yılları arasında Fatih Sultan Mehmet himayesinde inşa ettirilen “Taş Köprü” günümüze kadar depremlere, savaşlara inat yıkılmadan ayakta kalmıştır.
Bu köprünün dili olsa tam bir tarih dersi verebilir. Ne devrimler, devirler, dönemler, insanlar gördüğünü ya da ayaklarının Vardar Nehri’nin coşkun sularıyla sarsılmadan nasıl sımsıkı yere bastığını sorsak ne cevap alırız kim bilir?
1555 depreminde hasar alsa da yıkılmayıp ayakta kalması bir yana, 1944 yılında faşistler tarafından üzerine yerleştirilen bombalardan patlama olmadan kurtulmasını sorsak mesela… Şehir kurtulmasa ve bombalar patlasa? Şanslı bir köprüymüş vesselam!
Sadece sağlamlığı ve tarihe meydan okuması mıdır özelliği? Elbette ki hayır! 1963 senesindeki depremden sonra kurulan Yeni Şehir ile Osmanlı Dönemi’nden kalma Eski Şehri birleştirme özelliği de kendine has bir şekilde bulunmaktadır.
Eski Şehrin 1800’lü yılların sonunu andıran düzeninden ve havasından sadece birkaç adımla “modern” olarak tabir edeceğimiz şimdiki zamana da bu köprü sayesinde geçebiliyoruz.
Bu köprü bize ışınlanmadan ve moleküllere ayrılmadan, tek bir parça halinde tarihler arası yolculuk imkanı sunuyor!
Telefon : 0 224 225 43 43
Gsm : 0 534 835 86 85
Gsm : 0 534 835 86 85
Faks : 0 224 225 43 53
e-mail : info@perisos.com.tr
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder