Nedendir bilinmez ama İtalya denildiğinde herkesin aklına gelen Roma, Venedik ve Floransa gibi şehirler gelir. Oysa öyle kentleri vardır ki İtalya’nın; Sicilya ve Napoli’ye gittiğinizde 4 saate uzayan siestalar, olağanüstü bir Akdeniz mutfağı ve Arap kültürü ile harmanlanmış yarı Avrupalı bir İtalya ile karşılaşırsınız.
Garda, Como ve Sirmione’de doğal yaşam, bol oksijenli huzurlu göl kenarı kasabaları, Genova-Trieste-Civitavecchia gibi şehirlerde devasa gemilerin yanaştığı liman şehirleri, Siena’da ortaçağın ihtişamı ve Palio yarışları, Bologna’da en eski tarihin yaşandığı bir kenti görme şansı ve saymakla bitmeyecek birçok alternatif, bir buz dağı olan İtalya’nın görünmeyen tarafını oluşturuyor. Bu kez rotamızı İtalya’nın güneyine, daha güneye çeviriyoruz:
Bir sanat kenti Salerno
Üst Üste dört dönemdir belediye başkanlığı yapan Vincenzo Luca Salerno’nun bu şehri yeniden kurduğunu söylemek mümkün. Önceleri tam bir suç kenti olan Salerno’dan şimdilerde sahildeki art nouveau tarzı yapıları, dar ama düzenli sokakları ve muhteşem bir atmosfere sahip yürüyüş yolları sayesinde bir sanat şehri olarak bahsediliyor. Bir liman kenti olan Salerno’da kesinlikle görülmesi gereken yer ise kentin tepesinde bulunan Arecchi Kalesi ve buradan görülebilen büyüleyici körfez manzarası.
Tarihi manastırı ve kütüphanesi ile Cava dei Tirreni
Cava dei Tirreni kasabası son derece ufak ama gerek manzarası gerekse barındırdıkları ile özellikli bir yer. Trinita Della Cava isimli Manastırında, Güney İtalya’nın en büyük kütüphanesi yer alır. Bu kütüphanede 15,000 civarı el yazması ve 80,000 cilt kitap bulunuyor. Manastırın için de bir de müze yer alıyor. Müzenin içinde reprodüksiyon tablolar göz alıcı. En değerli parça ise Papa Beniface’nin müzeye 14.yy’da hediye ettiği, Konstantinapol yapımı fildişi kutu içerisindeki Azize Felicita’nın kemikleri bulunuyor.
Seramiğin merkezi Vietri sul Mare
Vietri sul mare, deniz kenarında konumlanmış şirin bir kasaba. Takribi 1 kilometre uzunluğunda, İstiklal caddesini andıran ve trafiğe kapalı bir büyük caddesi var. Caddede sağlı sollu turistik hediye dükkânları, hemen her baktığınız hediyecide de seramiğin onlarca, yüzlercesi mevcut. Caddenin sonu ferah bir meydana açılıyor, meydanı da geçince yolun sonundan karşıya geçtiğinizde karşınızda devasa çok katlı bir AVM’yi andıran ilginç bir bina çıkıyor. Bu bina Vietri’de en uygun seramikleri satın alabileceğiniz bir imalathane. Hem yurtdışına seramik gönderimleri yapıyorlar hem de yurtiçi siparişleri için yoğun çalışmalar sürüyor. Binanın üst katlarına atölyeler ve yapım için alet edavatları içeriyor. İsterseniz bir doğum günü konsepti için bile burada isme özel üretimler yaptırabilirsiniz, tabii sayısı birkaç tane olmamak kaydıyla.
Maiori, Minori ve Atrani
Gerek Maiori gerekse Minori son derece ufak, deniz kenarında konumlanmış son derece sempatik iki kasaba. Daracık sokakları, keyifli yeme içme imkanları ile son derece başarılı yerler. Güney İtalya’nın genelinde limon ve limondan üretilen her tür mamul bulunmakla birlikte, Maiori’de Ekim ayının sonunda toplanan yeşil limonlardan üretilen Limoncello likörleri ile ünlenmiş. Yeşil limonların iç kısımları bildiğimiz limon tadında değil, sadece dış kabuklarını rendeleyip alkole yatırıyorlar, sonrasında şeker ve su ile de damıtarak limon likörünü elde ediyorlar. Limon likörünü tadanlar arasında kolonya gibi diyen de var, çok ağır diyen de, bundan keyif alan da var. Çoğu insan 40 derece alkol içeren bu ürünün az miktarda içildiğinde bile ciddi oranda çarptığına dair hem fikir.
Minori ise arka sokaklarından dolaşmaktan oldukça keyif alınabilecek bir kasaba. Denize nazır İtalya’nın en iyi pastanesi unvanını da kazanmış Sal de Riso’da Bacio al Limone veya Delizia Limone spesiyal tatlılarını denemenizi öneriyoruz. Baba ismi verilen Arap kültürünün Güney İtalya sahillerine armağanı olan tatlı ise, görünüşte bizdeki Şam Baba’ya benzese de farkı alkole yatırılmış bir tatlı olması.
Atrani de Amalfi’ye yürüme mesafesinde bulunan son derece ilgi çekici bir kasaba. Özellikle yolun üzerinden aracınızla geçerken aşağıda insanların denize girdikleri manzara Atrani’yi en iyi şekilde anlatır. Atrani’de denize karışan tatlı su kaynağı da bulunuyor. Dağ yamaçlarından ilerlerken, Atrani’den geçişte hemen yaz havasına kapılacak, bir vahaya gelmiş gibi hissedeceksiniz.
Güneşin En Güzel Doğduğu İtalyan Şehri; Amalfi
Amalfi bir ucundan diğer ucunu görebileceğiniz upuzun bir sahil caddesine sahip, göz alıcı ve modern bir şehir. Deniz kenarı üzerinde balık lokantaları ve gece yarılarına kadar açık büfeler bulunuyor. Amalfi’de yapacağınız en güzel şey sabah hava aydınlanmadan uyanmak ve limanın ucundaki kırmızı deniz fenerine kadar yürümek. Tertemiz oksijeni ciğerlerinize çekerken denizin iyot kokusu ve deniz fenerinin hemen arkasından yükselmeye başlayan güneşle birlikte, gökyüzündeki bulutların renk dansına şahitlik edebilirsiniz. Amalfi, bu özelliği ile romantizm yaşamak isteyen çiftler için de son derece ideal bir destinasyon. Amalfi’de manastırı, katedrali ve tarihi şehir meydanını mutlaka ziyaret edin.
Kalite, sanat, Ravello
Ravello, Güney İtalya’da gezeceğiniz rotalar arasında gerek lüks otelleri, gerekse gezdiğiniz yerlerin bakımlı oluşu konusunda tam bir kalite şehri. Wagner’den bu yana Ravello sanatın da Güney İtalya’da kalbinin attığı yer. Yaz aylarında Haziran ayından Ekim ayının sonuna kadar süren yaz festivali kapsamında dünyanın pek çok ülkesinden gelen ünlü sanatçıların konserleri Ravello’yu ayrıca bir sanat şehri haline getiriyor. Ravello’da tarihi Villa Rufolo ve Villa Cimbrone mutlaka görülmesi gereken açık hava müzeleri. Geçmişte Ravello’da nasıl bir saltanat sürüldüğünü bu müzeler sayesinde, keşfedebilirsiniz. Cimbrone’de yolun sonuna geldiğinizde göreceğiniz muhteşem Amalfi sahili manzarası, buraya bir kez daha gelmek istemenizi sağlayacak.
John Steınbeck’in incisi “Positano”
Positano, Güney İtalya seyahatinde aklınızda en çok kalacak, ilk gördüğünüz anda kalbinizi yerinden çıkaracak müthiş bir kasaba. Belli bir noktaya kadar araçla gidilebilen daha sonra ise keşif için akyaların kullanılmasını zorunlu kılan Positano, sizi yol kenarındaki özel dizayn giyim mağazalarıyla karşılıyor. Büyüleyici bir manzaranın eşlik etiği yürüyüşün yarısına geldiğinizde Positano’nun katedraline ulaşıyorsunuz. Merdivenlerden indiğinizde ise sahil ve yeme-içme imkanları sizi bekliyor. Sahilde sol taraf şemsiyelerin ve su sporlarının bulunduğu alan, sağ tarafı ise yatların geldiği küçük bir gemi yanaşma limanı. Yaslanmış olduğu kısım ise dikine denize doğru inen dağ yamacında yine denize dikine inen rengarenk evlerden oluşuyor. John Steinbeck’in 1950’lili yıllarda “Keşfettiğinizde paylaşamayacağınız kadar güzel bir yer” demesi üzerine, hızla popüler olan Güney İtalya kasabası Positano, bu sahil rotasında, seyahatinize imza atan yer olacak.
Telefon : 0 224 225 43 43
Gsm : 0 534 835 86 85
Gsm : 0 534 835 86 85
Faks : 0 224 225 43 53
e-mail : info@perisos.com.tr
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder