Avrupa Komisyonu tarafından 2010 yılından itibaren her yıl iklim değişikliği, ulaşım, yeşil alan yoğunluğu, hava kalitesi gibi çeşitli kriterler esas alınarak verilen ‘’Avrupa Yeşil Başkenti’’ unvanına sahip olan şehirleri sizin için bir araya getirdik.
STOCKHOLM
Avrupa Birliği tarafından 2010 yılında Avrupa’nın ilk yeşil başkenti seçilen Stockholm, bu unvanı fazlasıyla hak eden bir şehir. Şehrin %30’u yeşil alandan oluşuyor. Parklara ve ormanlara 300 metreden daha kısa bir mesafede ulaşılabiliyor. Stockholm’de çöpler çöp kutularına atılmak yerine sokaklarda bulunan borular vasıtasıyla direkt çöp arıtma tesislerine gönderilip ayrıştırılıyor.
İskandinav ülkelerinin en çok ziyaretçi ağırlayan şehirlerinden biri olan Stockholm’de sanayi tesisi görmek mümkün değil. Bu nedenle dünyanın en temiz şehirlerinden bir tanesi. Stockholm, sanat, tarih ve alışveriş meraklılarının beklentilerini de sahip olduğu müzeler, sanat galerileri, tarihi ve turistik noktaları ve lüks alışveriş merkezleriyle fazlasıyla karşılıyor.
HAMBURG
İklim koruma hedefleri, enerji tasarrufu ve toplu taşıma ağı ve ileriye dönük yaşanılabilir çevre projeleriyle Hamburg, 2011 yılında Avrupa Yeşil Başkenti olmaya hak kazanmıştır. İnsan yaşamına yakışır, nefes alınabilir alanlara, doğa ve çevre dostu proje ve uygulamalarına sahip Hamburg.
Hamburg Elbe Nehri’nin kıyısında yer almaktadır. 2300’e yakın köprü etrafında inşa edilen şehir ağaçlık ve park alanlarıyla Avrupa’nın en yeşil bölgelerinden bir tanesidir, Inner Alster Lake, Blomen bahçeleri, Hayvanat Bahçesi, Wallanlagen Parkı şehrin nefes alınabilecek yerlerin başında geliyor.
VİTORİA-GASTEİZ
İspanya’nın Bask bölgesinin başkenti olan Vitoria, 2012 yılının Yeşil Avrupa Başkenti olarak seçilmeye layık görüldü. Bu unvanı almasındaki en büyük etkenler; iklim değişikliğini önlemeye yönelik atılan adımlar, hava kirliliği ile mücadele ve yeşil çevre politikasıyla şehir içerisindeki yeşil alanların iki katına çıkarılması.
Vitoria-Gasteiz sahip olduğu etkileyici Rönesans mimarisini korumayı başarmış tarihi bir ortaçağ kenti. Şehir merkezinde bulunan 16.yüzyıla ait binalar, 11. Yüzyıldan kalma surları ve etkileyici gözetleme kulesi ve soluk alınabilir meydanlarıyla ziyaretçilerin yeşil alanlara ve tarihe fazlasıyla doyabilecekleri bir şehir olarak dikkat çekiyor.
NANTES
‘’Yeşil cennet’’ olarak anılan Nantes aynı zamanda sanayi kenti. Etkili çevre politikalarıyla bir sanayi kentinin ekolojik bir metropole nasıl dönüşebileceğinin en iyi örneklerinden birini oluşturuyor. Loire nehri çevresinde konumlanmış olan Nantes mavi ve yeşil renklerin hakim olduğu bir liman kenti olarak göze çarpıyor. Modern şehir yaşantısı ile doğayı birbirine entegre etmeyi başarmış olan Nantes’te tarımsal alanların yarıdan fazlası koruma altına alınmış durumda ve yerel tarıma teşvik sağlanıyor.
Ne şehirden ne de doğadan vazgeçenler için Fransa’nın yeşil cenneti olan Nantes gidilip görülmesi gereken ekolojik bir metropol.
KOPENHAG
2014 yılı boyunca Avrupa Yeşil Başkenti bayrağını dalgalandıracak olan Kopenhag, yüksek çevre bilincine sahip şehirlerin başında geliyor. Çevre sloganını ‘’yeşil, akıllı ve sıfır karbon’’ olarak belirleyen Kopenhag’ta şehir içi ulaşımda bisiklet kullanımı çok yüksek. Organik gıda, verimli enerji kullanımı, çevresel iyileştirme projeleriyle diğer şehirlere de örnek gösterilen kent rahat, sakin ve stresten uzak yaşantısıyla Mutluluk endekslerinde üst sıralarda yer alıyor. Bu yeşil akıllı ve mutlu kentin en önemli çekim noktaları ise Rosenborg Kalesi, Deniz Kızı Heykeli, Tivoli Bahçeleri, Nyhavn Liman Bölgesi, Andersen masallarının yazarının evi.
Telefon : 0 224 225 43 43
Gsm : 0 534 835 86 85 Faks : 0 224 225 43 53 e-mail : info@perisos.com.tr
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder