Şehrin bohem ruhunu yansıtan St. Pauli mahallesi, renkli ve hareketli gece yaşantısı ile öne çıkıyor. Bar, disko ve kulüp gibi eğlence mekanları ile çevrili olan bölge, Modern ve gelişmiş bir dokuya sahip.
Panoromik bir manzara keyfi sunan St. Michael Kilisesi, ilk bakışta Barok tarzda inşa edilmiş dekoratif detaylarıyla beğeni topluyor. 1010-1033 yılları arasında Piskopos Bernward’ın yönetiminde inşa edilen kilisenin içerisinde farklı müzisyenlerin yetiştiği ünlü bir koro dikkati çekiyor. Kilise’de üstelik mayıs ayından eylül sonuna kadar her pazar gece yarısı konserleri organize ediliyor. Hamburg gezilecek yerler arasında tarihi kiliseye yer vererek siz de bu eğlenceli konserlere katılabilme şansı yakalayabilirsiniz.
Gotik tarz görüntüsü ile büyüleyen Aziz Nikolai Kilisesi, eşsiz boyutu ve tasarımı sayesinde 1874 yılından beri anıt görevi görüyor. 1876 yılına kadar dünyanın en yüksek yapısı unvanına sahip olan kilisenin tasarımında Rus mimarisine işaret eden figürler büyük bir önem taşıyor. Willy-Brandt-Straße caddesinde bulunan kilisenin kulesi ise 150 metre yüksekliğiyle devasa bir görüntü yaratıyor.
Şehrin en önemli çekim merkezlerinden olan Alster Gölü, özellikle doğa ile iç içe aktivite yapmak isteyenlerin vazgeçilmezi oluyor. Dinlenmek, koşmak, piknik yapmak ve bisiklete binmek için ideal olan gölün çevresinde hafta sonları ailenizle birlikte sosyal bir aktivite yapabilirsiniz. İster göl içerisinde gezinen kuğuları seyredebilir, isterse de şehrin göz alıcı silueti eşliğinde kahvenizi yudumlayabilirsiniz.
Önemli sanat koleksiyonlarına ev sahipliği yapan Kunsthalle Hamburg, Ortaçağ dönemin izlerini yansıtıyor. Glockengiesserwall semtinde karşınıza çıkan sanat müzesinin bünyesinde 700’den fazla eser barındırılıyor. Ana girişi Alexander Otto Vakfı’nın denetiminde modernize edilen binanın “Eski Ustalar“, “Modern Sanat” ve “Çağdaş Sanat” adında görülmesi gereken 3 farklı bölümü bulunuyor.
Günümüzde ulusal anıt statüsü taşıyan Hamburg Museum 1908 yılından beri şehrin tarihsel yapısına ışık tutuyor. Hilstenwall semtinde kurulmuş olan ve sanatsal mimarisiyle göz dolduran müzenin içerisinde tarihsel eserlere ve diyoramalara rastlamak mümkün oluyor. 1914-1922 yılları arasında Fritz Schumacher isimli mimar aracılığıyla tasarlanan göz alıcı müzeyi, ister bireysel isterse turlar eşliğinde gezebilirsiniz.
Aziz Petersburger Strabe caddesinde konumlanmış olan Plants and Flowers Park, Büyük bir oyun alanına sahip olan park, dinlenme ve eğlenmenin yanı sıra ışık-su konserleri, müzik performansları ve halk tiyatroları gibi kültürel etkinlikler açısından da gelen misafirlerini tatmin ediyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder