2019 ERKEN REZERVASYON FIRSATLARINI YAKALAYIN.... AYRICALIKLI OLMANIN TADINI ÇIKARTIN... DETAYLI BİLGİ VE REZERVASYON : 0224 225 4343 - 0534 835 86 85 (whatsapp)

Online Otel / Tatil Rezervasyonu


Booking.com

ESTONYA'NIN BAŞKENTİ TALLİN




Baltık kıyılarının ve gemi turlarının en güzel şehirlerinden Tallin, Estonya’nın başkenti ve aynı zamanda ana liman kenti. Huzur dolu, havası ve sayısız gölleri bu şehrin karakterini oluşturan en belirgin özellikleri.Daracık sokakları, gotik mimarisi, dik çatıları ve sayısız kuleleriyle Tallin, Orta Çağ masallarından fırlamış gibi. Gemi turlarının en nostaljik şehirlerinden Tallin, üç bölümden oluşuyor. İlki, merkezi otoritenin kurulduğu yer olan Katedral Tepesi. İkinci kısım, eskiden sıradan halkın yaşadığı Eski Kasaba. Son bölge ise çiftçilerin yaşadığı Kırsal Alan. UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde bulunan şehirde gotik mimari hakim. Farklı formlardaki kuleler ve kiliseler etkileyici görüntüler oluşturuyor. 
Dünya Miras Listesi’nde görülen Eski Şehir, canlı yaşantısı sayesinde gelen tüm turistlerin ilgi odağı oluyor. Arnavut kaldırımlı sokakları, geleneksel kıyafetlere bürünmüş Estonya kızları, kiliseden çıkan çan sesleri sayesinde Orta Çağ’ın otantik havasını yaşatıyor. Halkın oturduğu evlerden devlet ve kilise binalarına kadar birçok mimari yapının bulunduğu meydanda, eğlenceli vakitler geçirebileceğinizden emin olabilirsiniz.
Lossi Plats semtinde yükselen Alexander Nevsky Katedrali, zengin dekorasyon işlemeleriyle 1894 yılından beri tarihi önemini koruyor. Şehrin en büyük Ortodoks küp katedrallerinden olan görkemli yapıtın her noktasında Rus mimarisi yansıtılıyor. Vitray işlemeli pencereleri ve soğan kubbelerinde görülen yaldızlı demir haç sembolleri, tarihi yapıta otantik bir hava kazandırıyor. Mikhail Preobrazhensky tarafından inşa edilmiş olan katedrale, Tallinn gezilecek yerler içerisinde mutlaka yer vermelisiniz.
7 hektarlık alanı kaplayan Toompea Tepesi, şehrin merkezine yakın konumda bulunuyor. Yaklaşık 20 ile 30 metre arasında olan tepe, önceleri zengin ve soylu kesimin yaşadığı bir yönetim merkezi olarak kullanılmış. Günümüzde şehrin siluetini ortaya koyan muazzam manzarasıyla kendini belli ediyor. Kale duvarları ile çevrelenmiş tepeye, sevdikleriniz eşliğinde gelebilir ve hoş sohbetler eşliğinde günün yorgunluğundan uzaklaşabilirsiniz. Dilerseniz at arabası şeklindeki tezgahlar üzerinde beğeniye sunulan badem şekerlerinden satın alabilirsiniz.
Geçmişi 1300’lü dönemlere kadar dayanan Viru Kapısı, Old Town bölgesine aşağı kısmında karşınıza çıkıyor. Kapıdan giriş yapıldığında renkli restoranlardan kafelere, dünyaca ünlü butikçilerden hediyelik eşya satan küçük dükkanlara kadar pek çok mekan göze çarpıyor. Dekoratif dizaynı ile beğeni toplayan tarihi kapıyı, Tallinn gezi rotalarınız arasına ekleyebilirsiniz. Caddesi üzerinde bulunan çiçek pazarında, kısa bir gezinti yapabilir veya panoramik fotoğraflar çektirebilirsiniz.
Toom-Kooli adresinde ahşap işlemeli tasarımıyla büyüleyen St. Mary Katedrali, Estonya’nın en eski kiliseleri arasında değerlendiriliyor. Dome Klisesi ismiyle de bilinen tarihi yapıt, 1240 yılında Danimarkalılar tarafından inşa edilmiş. Tonoz, sunak ve lahit eklemeler ile gelen tüm turistlerin üzerinde etkileyici bir tarihi his uyandırıyor. Jindrich Matyas Thurn, Samuel Greig ve Fabian von Fersen ise katedralde gömülü olan dünyaca ünlü asilzedeleri temsil ediyor.
İhtişamlı tasarımı sayesinde göz dolduran St. Olaf Kilisesi, 125 metreye yakın ölçüsü sayesinde görenleri bir hayli hayrete düşürüyor. Old Townbölgesinin yüksek kesiminde konuşlanan devasa yapıt,  ücretsiz olarak ziyaretçilerini ağırlıyor. 12. yüzyıl döneminde kurulduğu tahmin edilen kilisenin Katedraline çıktığınız zaman, üstelik şehrin kusursuz güzellikteki manzarasını seyredebilme imkanı da elde edebileceksiniz.
İsmini dış görünüşünün bombeli tasarımından alan Şişman Margaret Kulesi denizden gelebilecek olası düşman saldırılarına karşı savunma amaçlı kurulmuş muhteşem bir eser. Tarihte belirli bir süre hapishane olan Pikk Caddesi üzerindeki kule, günümüzde deniz müzesi olarak turistik cazibesini korumaya devam ediyor. Müze koleksiyonu içerisindeki görülen Antik dalış ekipmanları ve Neolitik balıkçılık aletleri gibi denizciliğe dair eserler, kulenin dört katında dağılım gösteriyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder