Gidilen herhangi bir coğrafyanın kalıbına girmek, o coğrafyanın sizi değiştirmesi anlamına gelmez. Burada olan şey, sizin o coğrafyaya dönüşmenizdir. İnsanoğlu diğer tüm canlılar gibi içinde bulunduğu koşullara ayak uydurabilme yeteneğine sahiptir. Bir de bir coğrafyanın insanı olmak vardır. Doğduğu günden beri o coğrafyaya ait olmak; ait olunan coğrafyanın hemen her özelliğini yürüyüşte, giyinişte, oturuşta, konuşmada ve hatta yüzündeki çizgilerde taşımak.. Sizleri o eşsiz coğrafyaların özgün insanlarıyla tanıştırmak istiyoruz;
KÜBALILAR
Eğer renkli pencerelerle dolu daracık sokaklardan geçerken gördüğünüz bir kadın, güneşten kavrulmuş tenine ve yılların getirdiği yorgunluğun ifadesi olan yüzündeki çizgilere aldırmadan dans edip şarkı söylüyorsa. Bir de tüm bunları yaparken elindeki dev puroyu nefeslemeyi hiç ihmal etmiyorsa dünyanın en özgün coğrafyalarından birinde, Küba’da, Kübalı bir kadınla karşı karşıyasınız demektir.
MASAİLER
Tanzanya ve Kenya sınırları içinde yer alan Masai Mara bölgesinde yaşayan Masailer, tüm dünya onları ilkel olarak adlandırsa da hemen her gün düzenledikleri eğlencelerle hayatın sırrını bildiklerini ve bunu kimseye söylemediklerini ilan edercesine mutlu yaşarlar. Yapılan her eylem gibi giyinmenin de doğaya yapılan bir çeşit teşekkür olduğuna inanan Masailer sırf bu nedenle rengarenk takılarını vücutlarından asla eksik etmezler.
İSKOÇLAR
Her ne kadar ulusal bağımsızlığını 300 yıldan fazla süredir kaybetmiş bir toplum olsa da, kültürel bağımsızlığını hala koruyabilen ender halklardan biridir İskoç halkı. Öyle ki, tüm dünya çocuklarının kıkır kıkır gülmesine neden olan kilt adındaki etekler asla ve kat’a çıkmaz özel günlerde İskoç erkeklerinin üzerinden.
PAPUA YENİ GİNELİ’LER
Okyanusya’da bağımsız bir devlet olan Papua Yeni Gine, bünyesinde barındırdığı 700 civarı kabile ile dünyanın en özgün coğrafyalarından biri olma özelliği taşır. Dünyanın geri kalan kısmında teknoloji hızla ilerleyip insan hayatını bir çeşit kaosa sürüklerken, Papua Yeni Gine’de deyim yerindeyse yaprak kımıldamaz. Neden olduğu bilinmez ama çıplak vücutlarını kamışlarla örtüp boyalarla süslenen ada yerlilerinin dışarıdan gelen misafirlere karşı çok sıcakkanlı olduğunu söylemek zor. Gökdelenlerin arasına sıkışmasına rağmen hala doğanın bir çeşit gizem olduğuna inanan çok sayıdaki kentli, yerlilerin bu öfkesini anlar ve onlara hak verir.
ABORJİNLER
Bugün dünyanın en çok göçmen nüfusuna sahip kıtalarından biri olan Avustralya’nın gerçek sahipleri Aborjinlerdir. Toprakları medeniyet tarafından işgal edilmiş olan Aborjinler tüm bunlar yetmiyormuş gibi birde yıllarca yok edilmeye çalışılmış. Bu nedenle günümüzde yaşayan Aborjin sayısı oldukça azdır. Tüm bu yaşanılanlara hayatın asla öfkelendiremediği Aborjinler, sanata ve eğlenceye o denli düşkün ki, sudan yaptıkları boyalarla kendileri de dahil olmak üzere önlerine çıkan her şeyi boyuyor.
MOĞOLLAR
Gerçek Moğollar sanıldığının aksine Moğolistan’da değil, Moğolistan – Rusya arasında kalan özerk bir bölgede yaşarlar. Giyim, kuşamlarının yanı sıra dil ve savaşçı kimliklerinden kaynaklı Türk soylu oldukları düşünülen Moğollar genelde kabileler halinde yaşarlar ve kendilerine has özel bir kültürleri vardır.
ESKİMOLAR
Doğu Sibirya, Alaska ve Kanada’da yaşayan Eskimolar’ı giydikleri kürklü özel kıyafetlerden hemen tanımak mümkündür. Doğanın en soğuk yüzünü gösterdiği bu insanlar, insanoğlunun her zorlukla nasıl baş edebileceğinin en büyük kanıtıdır. İglo adı verilen buz evlerde yaşayan Eskimoların temel besin kaynakları balinalar ve ren geyikleridir.
HİNDULAR
Dünyanın birçok yerine yapılan seyahatler insanda farklı hislerin uyanmasına neden olur. Fakat söz konusu yer Hindistan yani Hinduların ülkesiyse, yapılan bu seyahat hayat değiştirme gücüne sahiptir. Tüm kötü yaşam koşullarına rağmen dünyanın en mutlu insanları olduklarını düşünen Hindular, hayatlarından hiçbir zaman inançlarını ve danslarını eksik etmezler. Sadece baharın gelişini kutlamak için gerçekleştirdikleri Holi festivali, bugüne dek birçok insanın hayatında köklü değişimlere yol açmıştır. Hinduların bir diğer ve en önemli özelliği ise misafirperver olmamalarıdır. Misafirperver değillerdir çünkü sizi yıllardır tanıyormuşçasına kucaklar ve hemen içlerine alırlar.
Telefon : 0 224 225 43 43
Gsm : 0 534 835 86 85 Faks : 0 224 225 43 53 e-mail : info@perisos.com.tr
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder