Bu hafta sonbaharın rengarenk tonlarını kovalamaya Bursa’nın Cumalıkızık köyüne uzandık. Yaklaşık 700 yıllık bir tarihi geçmişi olan ve Bursa-Ankara yolundan 12 kilometre mesafeyle bir dağ yolundan ulaşılan köyün fotoğraf tutkunları için son dönemlerde özel bir yeri var.
Cumalıkızık köyünün büyük bir meydanı ya da sokaklarının yönlendirme tabelaları yok. Köye girer girmez sizi küçük bir açık pazar alanı karşılıyor. Araçla gelenler köyün ilkokulunun karşısında bulunan açık otopark alanına park etmek zorunda çünkü köye araçla giriş yok. Pazar alanıyla beraber yürüyüş ve fotoğraf rotası başlıyor. Yolun iki kenarında el emeği göz nuru ürünlerin satıldığı tezgahlar kurulmuş. Buralarda baharatlar, ev yemekleri, konserveler, reçeller, sebze ve meyveler satılıyor. Ev yapımı, gözünüzün önünde açılan gözlemelere, tavşan kanı demlenen çaya aldırmadan geçip gitmek zor. Ortamın havasını yaşamak isteyenler için Osmanlı dönemi kostümleriyle fotoğraf çektirme imkanı da sunmuşlar, belli bir ücret karşılığı padişah tahtında poz vermek hoş bir anı olabilir.
Yürüyüş rotasıyla daracık ve yukarı doğru kıvrılan köy sokaklarında ilerlemeye başlıyoruz. Evlerin hem tarihi hem de turistik değeri var. Kadınlar ev ekonomisine katkıda bulunmaya kararlı gibi görünüyor. Köyün kadınları içten ve konuşkan doğrusu. Cumalıkızık Kadın Dayanışma Derneği önünde hoş bir sohbete dalıyoruz. Köyde yaklaşık 250-260 civarında ev olduğunu öğreniyoruz. Osmanlı dönemi evleri yan yana, daracık taş sokaklar üstünde sıralanmış. Yeşilin, pembenin, sarının ama en çok da çivit mavisinin hakim olduğu bu evlere bakmaya doyamazsınız. Bazılarında oturuluyor, bazıları butik otele ya da yerel kafelere çevrilmiş. Bazıları da henüz restorasyon aşamasında, zamanın yıkıcı etkisinde rağmen ayakta tutulmaya çalışıyor. Evlerin bahçelerinde ahududu ve kızılcık yetişiyor, yazdan kalan kurutulmuş mısır koçanları çatılara, pencere pervazlarına asılmış. Saksılar içindeki rengarenk çiçekler camlardan sarkıyor. Burasının fotoğraf tutkunları için neden özel olduğunu daha iyi farkediyoruz. Doğanın tonları insan eliyle renklenen ahşap yapılara karışmış, bakmasını bilen için o kadar canlı bir fon oluşturuyor ki.
Tüm köyü dolaşıp, sokak aralarındaki çeşme başlarında buz gibi suyundan içip, fotoğraf çektiğim evlerin sahipleriyle hal hatır sorayım deseniz bile turun tamamı 3 saat sürüyor, o da en fazla. Bursa’ya sadece Cumalıkızık için geldiyseniz yarım günlük bir planlamanın yeteceği aşikar. Bir hafta sonu kaçamağı ya da günübirlik gezi için harika bir tavsiye olur!
Telefon : 0 224 225 43 43
Gsm : 0 534 835 86 85 Faks : 0 224 225 43 53 e-mail : info@perisos.com.tr
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder