2019 ERKEN REZERVASYON FIRSATLARINI YAKALAYIN.... AYRICALIKLI OLMANIN TADINI ÇIKARTIN... DETAYLI BİLGİ VE REZERVASYON : 0224 225 4343 - 0534 835 86 85 (whatsapp)

Online Otel / Tatil Rezervasyonu


Booking.com



Çin seddi dünyadaki en uzun insan yapımı yapıdır.
Çin seddi’nin inşası sırasında o kadar çok insan ölmüş ki bu yüzden Çin seddi aynı zamanda dünyanın en uzun mezarlığı olarak da biliniyor. Verilere göre inşalar sırasında 1 milyondan fazla insan hayatını kaybetmiş.
Çin seddi’nde çalışırken ölenlerle ilgili bir inanış vardı. Buna göre cesetin taşındığı tabutun üzerine içerisinde horoz olan bir kafes konur ve horoz’un çıkardığı seslerin ölünün ruhunu uyanık tutacağına ve takip edeceğine inanılırdı. Aksi takdirde ölen kişinin ruhunun kaçıp kilometrelerce uzanan Çin seddi’nin duvarlarında kaybolacağından korkulurdu.
Bilinenin aksine Çin seddi Ay’dan görünmez. Bu kanının oluşmasının nedeni 1893 yılında Amerika’da The Century adıyla yayınlanan bir dergideki “İster inan ister inanma” adlı bir bölümde Çin seddi’nin aydan göründüğünü söylemesiydi.
Savaş tanrısı olan Guandi’ye tapmak ve onurlandırmak için Çin seddi boyunca bir çok tapınak yapılmıştır.
Çiftçiler, işsiz kişiler, itaatsiz asilzadeler ve tutuklular Çin seddi’nin yapımındaki ana insan gücünü oluşturuyordu. Özellikle Qin ve Han hanedanlıklarında suçlular Çin seddi yapımında çalıştırılmakla cezalandırılıyordu.
El arabası Çinliler tarafından Çin seddi’nin yapımını hızlandırmak için icat etmiştir. Ve aktif olarak inşasında kullanılmıştır.
Son 2000 yıldır inşa edilen Çin seddi duvarlarının toplam uzunluğu 50.000 Km’dir. Dünyanın çevresinin toplam uzunluğu ise 40.000.
Çin seddi’nin en yüksek noktası Pekin’in Heita dağında bulunmaktadır. Bu bölgenin deniz seviyesinden yüksekliği 1534 metredir. En alçak noktası ise Laolongtou’de deniz seviyesinde bulunmaktadır.
Bir inanışa göre eski Çinliler Çin seddi’nin güçlü olması için inşa sırasında kullandıkları harca insan kemiği karıştırıyormuş. Ancak sanılanın aksine Çin seddi yapımında kullanılan harca kemik değil pirinç katılıyordu. Yapılan araştırmalarda da harcın içerisinde hiçbir zaman kemiğe rastlanmadı.
Eski bir inanışa göre yardımsever bir ejderha Çin seddi’nin nerelerden yapılacağını göstermek için belli yerlerden geçip iz bırakmış. Çinliler de ejderha’nın bıraktığı izleri takip edip o rota üzerinde inşa etmeye devam etmişler.
Çin seddi’nin stratejik noktalarında cenneti simgeleyen Uranüs kabartmaları bulunmaktadır.
Çin seddi’nde gerçekleşen son savaş 1938’deki Çin-Japon savaşıydı. Kurşun izleri hala Çin seddi’nin Gubeikou’de bulunan bölümlerinde görülebilmektedir.
Çin seddi’nin gözetleme kuleleriyle dolu kilometrelerce uzanan batı kısmı İpek Yolu üzerinde seyahat edenleri korumak için yapılmıştı.
Çin seddi üzerinde yer alan gözetleme kulelerinin bazılarının yüksekliği 12 metreyi buluyordu. Bunlar gözetleme işlevinin yanında sinyal istasyonu olarak da kullanılıyordu. Haberleşmeyi ise fener, duman yada bayrakla sağlıyorlardı.
Çin seddi ancak 1987 yılında ulusal ve tarihi hazine listesine alınabildi.
Çin seddi bilinenin aksine tek ve devamlı bütün bir duvardan yada yapıdan oluşmuyor. Çin seddi gerçekte farklı hanedanlıklar tarafından Çin’in kuzey hattını korumak için yapılmış bir çok ara ara kesilen ve başka bölgeden tekrar devam eden, hatta bazı bölgelerde ayrılıp çatallaşan yapılardan oluşuyor.
Çin seddi aynı zaman wanli changcheng ve 10,000 Li’nin uzun duvarı olarak da bilinir. (Li eski Çin’de uzaklığı belirtmek için kullanılan bir ölçü birimiydi ve 1 Li 500 metre’ye eşitti.)
Çin seddi’nin ana duvarı olan 3.460 km’lik kısmı taş ve kerpiçten. 2.860 km’lik kısmı ise çalılık, dik yamaçlardan ve yükseltilerden oluşmuştur.
Çin seddi’nin en çok ziyaret edilen kısmı Ming hanedanlığı döneminde yapılmış olup, Pekin’e yakın Badaling bölgesinde bulunuyor. Bu kısım aynı zamanda 1957’de turistlere açılan ilk bölüm özelliğini taşıyor.
Milattan önce 7.ci yüzyılda bazı duvarlar ülke çapında sur ve izleme kulesi olarak yapılmıştı. Chu, Qi, Wei, Han, Zhao, Yan ve Qin gibi Çin devletleri ise kendi savunmaları için inşa ettikleri duvarlara sahiptiler.
İlk genişletilmiş duvarlar Qin Shi Huang tarafından Qin hanedanlığı döneminde yaptırıldı. Qin Shi Huang düzenli Çin’i kurmak için ilk adımı atan ve mezarı için toprak terra cotta askerleri yaptıran kişiydi. İlk yapılan bu duvarların bugün sadece bir kısmı ayakta duruyor.
Çin seddi ancak 1987 yılında UNESCO tarafından dünya mirası listesine almıştır.
Çin seddi’nin bazı kısımları savunma amacıyla kazılmış derin su dolu hendeklerden oluşuyordu.
Çin seddi bir bütün olarak devam etmediğinden M.S. 1211 – 1223 yılları arasında Cengiz han liderliğindeki Moğol istilacıları duvarın etrafından dolaşıp bir çok kez Çin’e girdi.
Qin hanedanlığından sonra Han (M.Ö 206 – M.S 220), Sui (M.S 581-618), Jin (115-1234) ve en ünlüleri Ming (1368-1644) hanedanlıkları da Çin seddine ciddi eklemelerde bulundular.
Kültürel Çin devrimi (1966-78) sırasında Çin seddi despotizm’in sembolü olarak görülüyordu. Halk tuğla ve taşları alıp çiftliklerinde ve evlerinde kullanmaları için cesaretlendiriliyordu.
Ming hanedanlığı döneminde yaklaşık 1 milyon askerin Çin seddi’ni barbarlardan ve Çinli olmayanlardan korudukları söyleniyor.
Çin seddi’nin Gansu bölgesindeki kısmının önümüzdeki 20 yılda erezyon ve diğer doğal nedenler yüzünden yıkılacağı öngörülmektedir.
Çinliler Çin seddi’ni savunmak için yaşadıkları döneme göre oldukça yenilikçi araçlar da içeren birçok balta, balyoz, mızrak, yay, baltalı kargı ve kendi icatları olan barut kullanmışlardır.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder