2019 ERKEN REZERVASYON FIRSATLARINI YAKALAYIN.... AYRICALIKLI OLMANIN TADINI ÇIKARTIN... DETAYLI BİLGİ VE REZERVASYON : 0224 225 4343 - 0534 835 86 85 (whatsapp)

Online Otel / Tatil Rezervasyonu


Booking.com

PARİS, EDEBİYATSEVERLER İÇİN BİR ŞENLİKTİR





Paris için ‘’âşıklar şehri’’ derler. Doğrudur elbette fakat biriktirmiş olduğu edebi miras sayesinde Paris, sadece âşıkların değil aynı zamanda kitap ve edebiyat âşıklarının da şehridir. Tarihte birçok yazara ev sahipliği yapmış olan şehir, edebiyat gezginleri için bir cennet niteliğinde.

İşte Paris gezisini edebiyatseverler için tam anlamıyla bir şenliğe çevirecek, Flaneur adımlarıyla gezilip görülmesi gereken yerler!

VİCTOR HUGO MÜZESİ

Sefiller ve Notre Dame’ın Kamburu gibi kitapların yazarı Victor Hugo’nun 1832-1848 yılları arasında yaşadığı ikametgâhı bugün onuruna müzeye dönüştürülmüştür. Yazarın Sefiller kitabını yazmış olduğu bu ev Place des Vosges isimli meşhur tarihi meydanda bulunuyor.
Müzenin ikinci katında Victor Hugo’nun yatak odası, kendi çizdiği resimleri, portreleri ve kişisel belgeleri görülebilir. Ayrıca müzenin içerisinde dokümantasyon merkezi olarak görev yapan muhteşem bir kütüphane bulunmakta.


SHAKESPEARE AND COMPANY
‘’Dünyanın en önemli kitapevi hangisidir?’’ sorusuna verilebilecek en doğru cevaplardan biri Shakespeare and Company olurdu herhâlde. Kimler gelip geçmemiş ki bu kitabevinden… James Joyce, Ernest Hemingway, F.Scott Fitzgerald, Ezra Pound, T.S.Eliot, Samuel Beckett, Gertrude Stein ve daha niceleri. Ünlü yazarların bir araya gelip edebiyat sohbetleri yapmış oldukları bu mabet, kitapseverler için yoğun duygular barındırıyor içerisinde.
Efsanevi kitapçı sadece tarihiyle değil, yazarlara, edebiyatseverlere kucak açmasıyla da meşhur. James Joyce, Ulysses kitabı için İngiliz bir yayıncı bulamayınca kitabını Shakespeare and Company kitabevinin sahibi Sylvia Beach yayınlar. Hemingway’in beş parasız olduğu 25’li yaşlarında sıklıkla ziyaret ettiği bu kitabevi genç yazarın ücretsiz aldığı kitaplarla edebi dünyasını beslediği ikinci evi olmuştur.
Dünyanın dört bir tarafından genç yazarların ve kitapseverin uğrak yerlerinden olan Shakespeare and Company kitabevinin ikinci katında etrafı kitaplıklarla çevrili muhteşem bir yatak bulunur. Ziyaretçiler kitabevinde bir günlük çalışmanın karşılığında burada bir gece geçirebilmektedirler.
Before Sunset ve Midnight Paris filmlerinde de görülen kitabevi yılda iki kez düzenlenen edebiyat festivaline ev sahipliği yapıyor.


BALZAC’IN EVİ
Seine nehri kıyısında Passy tepesinde bulunan bu mütevazi ev, Goriot Baba, Vadideki Zambak kitaplarıyla tanınan Balzac’ın bir çok kitabını yazdığı yer. İki kapısı olması dolayısıyla alacaklıları geldiği zaman Balzac’ın evin arka kapısından kaçtığı söylenir. Evin içerisinde Balzac’ın çalışma masası, koltuğu ve zemin katta bulunan kütüphanesi görülebilir.


KANALİZASYON MÜZESİ
Paris, yeraltı şehirleriyle de ünlü bir kent. Metro istasyonu, Notre Dame ve Louvre Müzesi’nin altındaki gizemli tüneller, mahzendeki şarap müzesi gibi yeraltında görülmesi gereken birçok yer var.
Edebiyat gezginleri için ise en ilginç yeraltı şehirlerinden biri elbette Paris Kanalizasyon Müzesi. Sefiller kitabının kahramanı Jan Valjean’ın katliamdan kurtarmak için yaralı Marius’u metrelerce sürüklediği kanalizasyonu dolaşmak edebiyat gezginlerine çok farklı bir tat verecektir.

NOTRE DAME KATEDRALİ

Seine nehri kıyısında bulunan katedral Fransa’nın en önemli gotik yapılarından biri. Tarihi 11 yüzyıla kadar uzayan yapı 19. yüzyılda ilgisizlik ve bakımsızlık yüzünden yıkılması yönünde güçlü bir baskıyla karşılaşır. Bu dönemlerde Victor Hugo, Natre Dame’ın Kamburu adlı kitabını yazar ve Notre Dame Katedrali bir anda ilgi ve cazibe merkezi haline gelir. Victor Hugo’nun kitabı tarihi katedralin yıkılmaması yönündeki kampanyalar için işaret fişeği görevi görmüştür. İşte Edebiyatın gücü!
Bu nedenle katedral ziyaretinizde mutlaka Notre Dame’ın kamburu kitabını yanınızda bulundurun ve bu tarihi yapının merdivenlerini tırmanırken kilisenin çanını çalmakla görevlendirilen Quasimodo’nun da bu merdivenleri kullandığını hayal edin.


COMEDİE FRANÇAİSE
Paris’in en önemli tiyatro, edebiyat ve toplum merkezi olan Comedie Française’de Moliere, Stendhal, Balzac ve Emile Zola tarafından yazılmış eserleri izleyebilirsiniz. Comedie Française, zengin tiyatro tarihinin yanında bir kütüphaneye ve edebi etkinliklere ev sahipliği yapmakta.

LES DEUX MAGOTS

Paris’in birçok edebi merkezinden daha ünlü olan bu kafe, 1912 yılından bugüne kadar ünlü yazar ve sanatçıların uğrak yerlerinden biri olmuştur. Hemingway, Camus, Sartre, Picasso bu isimlerden bazıları. Pek çok ünlü yazar, eserlerini Les Deux Magots’da yazmışlar, ilham perisini bu kafede bir şeyler içerek beklemişlerdir. Intouchables ve Inception filmlerinin sahnelerinde de gözükmüş olan bu kafe, dinlenmek isteyen kitap gezginleri için mükemmel bir mola yeri.

PANTHEON

1758 yılında 15. Louise tarafından bir kilise olarak inşa ettirilen Pantheon, zamanla anıt mezara dönüşmüştür. Latin mahallesinde yer alan Pantheon Anıt Mezar’ında Voltaire, Rousseau, Victor Hugo, Emile Zola gibi ünlülerin mezarları bulunuyor. Faucauolt, dünyanın kendi çevresinde döndüğünü ispat etmek amacıyla ünlü Foucault Sarkacını bu yapının kubbesine asmıştır.


PERE LACHAİSE MEZARLIĞI
Moliere, Proust, Balzac, Edith Piaf, Chopin, Jim Morrison ve daha birçok tanınmış kişilerin mezarları bu mezarlıkta bulunuyor. Dünya sanat, edebiyat ve müzik tarihine iz bırakmış bu isimlerin mezarlarını ziyaret ederek saygı duruşunda bulunmayı ihmal etmeyin!


MONTE KRİSTO ŞATOSU
Paris’e kadar gelmişken şehre trenle 15 dk. uzaklıkta bulunan Port Marly’deki Monte Kristo şatosunu ziyaret etmeden dönmek olmaz. Kamelyalı Kadın, Üç Silahşörler ve Monte Kristo Kontu kitaplarının yazarı Dumas, sadece edebi kişiliğiyle değil bu muhteşem malikânesinde devrin sosyetesine vermiş olduğu davetlerle de tanınmaktadır.
Yaz aylarında ‘’maskeli balo’’ şenlikleri yapılan malikânede Monte Kristo Kont’u kitabından sahnelerin canlandırıldığı etkinlikler de düzenlenmektedir.
George Sand Evi, Carnavalet Müzesinde bulunan Proust’un yatak odası, Baudelaire’ın evi olan Hotel de Lauzun, edebiyat turistlerinin görmesi gereken diğer yerler arasında bulunuyor.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder