Doğu’nun mistik kenti Van Doğuya özgü gizemi hala koruyan içinde sakladığı farklı güzellikleri paylaşmak için Van ziyaretçilerini bekliyor.Van ve çevresi, değerli tarihi eserlere, sıradışı bir doğaya ve muhteşem bir coğrafyaya sahip.
Pek çoğumuzun Van Gölü üzerindeki Akdamar Adası’nı bildiğimiz ya da duyduğumuz Van ve çevresi, birbirinden değerli tarihi eserlere, sıradışı bir doğaya ve geleneksel yaşamın devam ettiği muhteşem bir coğrafyaya sahip. Yapılan arkeolojik çalışmalar Van ve çevresinde, insan yerleşimlerinin günümüzden 6000 yıl önce başladığını ortaya çıkarmış. Bölgeye hakim olmuş en önemli uygarlık Urartular. Zaten Van adının da Urartu hakimiyeti altında burada yaşamış olan bir halk olan Vianiler’den geldiği düşünülüyor. M. Ö. 13. yüzyıl civarında bölgenin güçlü uygarlığı Hurri Mitani parçalanmış ve bölge küçük beyliklere kalmış. Tüm bu beyliklere hakim olmak isteyen Asurlular, rakipleri Urartularla uzun yıllar savaşmışlar. Beylikler bu iki güç arasında devamlı el değiştirse de Urartular M. Ö. 9 yüzyılda bölgeyi tamamen kontrolleri altına almışlar. İlk yaptıkları iş Van’ı, o dönemlerdeki adıyla Tuşpa’yı başkent yapmak olmuş.
URARTULAR’IN İZLERİ
Yaklaşık 300 yıl boyunca bölgeye hakim olan Urartular’dan geriye pek çok eser kalmış durumda. Bu eserler arasında kuşkusuz en ünlü olanı Van Kalesi. O yılların başkenti Tuşba’nın özü sayılan ve merkezini oluşturan bugünkü Van Kalesi, M. Ö. 8. yüzyılda inşa edilmiş. Sardur Burcu olarak adlandırılan bölümde bulunan çivi yazılı bloklar, Urartu’nun kuruluşunu anlatmasıyla ünlü. Ayrıca, kalenin güney yamacında bulunan Urartu krallarına ait mezar girişlerindeki çivi yazılı tabletlerde, krallar kentlerini savunmak için nasıl savaştıklarını anlatmışlar. Van Kalesi dışında Van ve çevresinde Urartular’dan geriye çok sayıda heykel, çivi yazılı tablet, tapınak ve su kanalı kalmış. Edremit İlçesi yakınında bulunan Şamran Su Kanalı bugün hala kullanılmakta. Ayrıca Van Kalesinin hemen altındaki ova da yer alan Kaya Çelebi Camii bölge de mutlaka görülmesi gereken Osmanlı eserlerinden biri.
HOŞAP KALESİ
Bölgenin önemli turizm duraklarından olan Hoşap Kalesi, Van’ın Gürpınar İlçesi’nde. Hoşap Deresi’nin yanıbaşında oldukça sarp ve dik bir kaya kütlesi üzerinde yükselen kale, iç kale ve dış kale olarak iki bölümden meydana gelmiş. İlk olarak Urartular tarafından inşa edildiği düşünülen kale son şeklini Osmanlı’ya bağlı Mahmudi Beyliği döneminde almış. İç Kale girişinde bulunan kitabede kalenin 1643 yılında Mahmudi Sarı Süleyman tarafından inşa edildiği yazıyor. Dış Kale’yi oluşturan surların büyük bölümü yıkılmış olsa da geriye kalanlar bile görülmeye değer. İçinde cami ve ev kalıntıları hala görülebilen kalenin en ilginç bölümü taç kapı olarak yapılan giriş kapısındaki kabartma. Zincire vurulmuş bir aslanın betimlendiği bu kabartmayla Osmanlı hakimiyeti altındaki Mahmudi Beyliği’nin tasvir edildiği düşünülüyor.
AKDAMAR ADASI
Van Gölü üzerinde bulunan Akdamar Adası, bölgenin en çok turist çeken yeri. Göl kıyısında bulunan Akdamar İskelesi’nden kalkan teknelerle adaya ulaşmak son derece keyifli. Bu yolculuk sırasında kendinizi bir gölden çok denizde hissediyorsunuz. Volkanik Nemrut Dağı’nın patlaması sonucu ortaya çıktığı bilinen Van Gölü’nün sodalı sularında yaşayan inci kefali oldukça ünlü ve bölgenin ekonomisine katkısı çok büyük. Yolculuk yaklaşık 20 dakika sürüyor. Daha adaya yaklaşırken üzerindeki kilise görünmeye başlıyor. Kutsal Hac Kilisesi M. Ö. 915-921 yılları arasında inşa edilmiş. Bölge Ermeni Krallığı hakimiyetindeyken, Kral I. Gagik tarafından keşiş mimar Manuele yaptırılmış. Her ne kadar iç mekanda yer alan fresklerden geriye bir şey kalmamış olsa da yapının cephesini süsleyen taş üzerine yapılmış kabartmalar tek kelimeyle mükemmel. Kabartmalarda, İncil ve Tevrat’tan sahnelerin yanı sıra günlük hayattan ve kraliyet ailesinin yaşamından kesitler betimlenmiş. Duvarlara neler işlenmemiş ki; Hz. İbrahim’in oğlunu kurban edişinden, Yunus Peygamber’in bir yunus tarafından kurtarılmasına kadar pek çok dini konu bu duvarlarda yer alıyor. Yakın zamanlara kadar kaderine terk edilmiş vaziyette varlığını sürdüren kilise, 2005 yılında başlayan ve geçtiğimiz yıl biten restorasyon sonunda yeniden yaşama döndürüldü. Van Gölü üzerinde bulunan bir diğer ada olan Çarpanak Adası az bilinmesine rağmen çok güzel tarihi bir kiliseye ev sahipliği yapıyor. 9. yüzyılda Aziz Gregoria adına inşa ettirilen kilise daha çok manastır olarak kullanılmış.
ÇAVUŞTEPE
Van’a 25 kilometre mesafede bulunan Çavuştepe, bölgede görülmesi gereken yerlerin başında geliyor. Aşağı ve yukarı olarak iki bölümden oluşan kale Urartu Kralı II. Sarduri tarafından M. Ö. 764-734 yılları arasında inşa ettirilmiş. Kale kurucusunun adına ithafen Sarduri’nin Şehri anlamına gelen “Sardurihinili” adıyla anılırmış. Kale sınırları içinde tapınak, sarnıç, kiler, ahır, saray kalıntıları hala görülebiliyor. Ayrıca çivi yazılı kitabeler son derece sağlam durumdalar.
Telefon : 0 224 225 43 43
Gsm : 0 534 835 86 85
Gsm : 0 534 835 86 85
Faks : 0 224 225 43 53
e-mail : info@perisos.com.tr
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder