2019 ERKEN REZERVASYON FIRSATLARINI YAKALAYIN.... AYRICALIKLI OLMANIN TADINI ÇIKARTIN... DETAYLI BİLGİ VE REZERVASYON : 0224 225 4343 - 0534 835 86 85 (whatsapp)

Online Otel / Tatil Rezervasyonu


Booking.com

Katakekaumene’den Sardes’e

  Katakekaumene’den Sardes’e
Katakekaumene adını  duyduğunuz an aklınıza ilk olarak Hawaii civarlarında volkanik bir ada olabilir burası düşüncesi gelebilir. Ortak nokta volkanik kelimesi olan bu güzel yer aslında Manisa’nın 118 km doğusunda kalan İlçesi Kula’nın tarihteki adı. Yanık, yanmış Arazi’’ anlamına gelen bu ifadeyi, Amasyalı Strabon ve diğer antik yazarların eserlerinde görebilirsiniz. Kalite bakımından rakiplerinden hiç de geri kalmayan Katakakekaumene şarabının üretildiği bağlar dışında, her taraf çoraktır diyerek tanımlamış bu coğrafyayı  tarihçi. Farklı yazarların eserlerinde belirtilen çukurların ve ateş parlamalarının aslında volkanik patlamalar olduğu bugün itibari ile ortaya çıkmıştır.
Ege'nin_bilinmeyenleri (11)
İlçe’de ilk dikkat çeken şey olan Kula evleri 18. yy Osmanlı İmparatorluğu’nun altındaki hemen her bölgede karşımıza çıkan ve Türk evi  olarak tabir edilen ahşap evlerdir. Gerek plan, kuruluş ve gerekse ahşap, alçı ve kalem işi gibi zengin sistemleriyle bu dönem Osmanlı Sanatı nın başarılı örnekleridir. 19, yy da devam eden yapı tipiyle Kula tipik bir Osmanlı Kent dokusuna sahiptir. Evde bulunan kadının yaşamına göre tasarlanmış olan yapılar  Anadolu’da sıkça rastladığımız ailenin bir arada yaşadığı konak formunu yansıtmaktadır.
Ege'nin_bilinmeyenleri (2)
Kentin sıkışık dokusu dar sokakları buranın aslında bir kale içi kent olduğunun işaretlerini göstermektedir bizlere.Meydan gibi geniş alanların bulunmaması evlerin yan yana dizilmiş görüntüsü bu görüşü doğrulamaktadır. Tarihi kula evlerini gezerken her evin mutlaka sokağa bakan bir penceresinin var olduğunu göreceksiniz. Kısaca hayat sokak ve bahçe arasında yaşanmaktaydı Kula’da. Bu noktada gittiğinizde göreceğiniz en güzel örnek Kula Kültür evi müzesidir.
Ege'nin_bilinmeyenleri (3)
İlçenin mimari dokusunu geride bırakıp biraz araziye çıktığımızda bizleri çok farklı bir coğrafya bekliyor . Peri bacaları her ne kadar Kapadokya bölgesi ile özdeşleşmiş olsa da Kula coğrafyasında önemli yer tutar . Peri bacalarının yer aldığı; Burgaz Volkanit bölgesi’ne ulaştığınızda göreceğiniz manzara peribacalarının aynısıdır neredeyse. Bu platoda  yüzeydeki  lav kalıntılarının   kalınlığı  yer yer   30-40 m.ye ulaşmakta. Görüntü itibari ile Peri Bacalarından farksız olan bu katmanlar özellikle  Fotoğraf meraklıları için harika görsel oluşumlardır. Kısaca Ege bölgesinin de bir Kuladokyası bulunmaktadır.
Ege'nin_bilinmeyenleri (25)
En eskisi 300.00 yıllık olan volkanik akıntıların hala görselliklerini koruyor olması, özellikle Divlitepe bölgesinde bulunan akıntı kalıntılarının yeniymiş gibi gözükmesi,bölgenin volkanik görüntüsü açısından önemli yer tutmakta. Burayı dolaşırken insan doğanın gücüne bir kez daha hayran olup saygı duyuyor.
Ege'nin_bilinmeyenleri (5)
Bölgeyi gezerken öğrendiğimiz önemli notlardan bir tanesi Demirköprü baraj gölü yakınlarında bulunan ilkel insan ayak izleri, zamanımıza kadar korunarak kalabilmişlerdir ve bugün alınan  örnekler dünyadaki çeşitli müzeleri süslemektedir. Bu ayak izlerinin yaklaşık 12.000 yıllık olduğu sanılmakta.
Ege'nin_bilinmeyenleri (22)
Bölgenin jeotermal yapısı dolayısı ile çok fazla mağara oluşumu yer almakta. Gezimiz devam ederken henüz görebilme imkanı bulamasakta yakın zamanda bu bölgede tescillenecek olan mağaralar yeni rotalar keşfetmek isteyenlerin ziyaretine açılacak.
‘Kral da, dilenci de aynı iştahla acıkırlar demiş’ Montaigne .  Bir coğrafyayı gezerken olmassa olmazımdır yemekleri. Tadını almadan karnını doyurmada  yola çıkmayacaksın . Bu noktada Kula zengin sofra kültürü ile ön plana çıkıyor. 50 den fazla yemek çeşidi ile göze kadar mideye’de hitap eden bir coğrafya burası.Tavsiye edebileceğim yöresel yemekler ise  kapama, oğlak dolması, kıymalı su böreği, yuvarlak, susam böreği,şekerli pide,  döndürme ve yöresel pidelerdir.
Ege'nin_bilinmeyenleri (26)
Karnımızı doyurduktan sonra Kula’dan yaklaşık 57 km mesafede bulunan Sart’a  (Sardes) doğru yola çıkıyoruz . Hepimizin vazgeçemediği lakin bir o kadar da bulan hakkında çok iyi şeyler düşünmediği tarihteki paranın ilk basıldığı kenti görmeye gidiyorum. Burası Karun kadar zengin, sözünün kaynağı olan yer ve Lidya’nın son kralı Karun’un yaşadığı şehir ve başkent aynı zamanda.
Ege'nin_bilinmeyenleri (23)
Şehrin  en önemli özelliklerinden biri Ünlü Kral yolunun başlangıç noktası olması. Kente girdiğimizde ayakta kalan yapı Kütüphane ve kral tahtları en net görebileceğimiz yapılar.. 1910 yıllarında başlatılan kazı çalışmaları halen devam etmekte. Gün yüzüne çıkarılan Artemis Tapınağı, Akropol, Roma Hamamı, Sinagog ve Gymnasium ile ekleri, tarihi bilgilerinizi ve görsel güzellik kavramınızı size sorgulatacak kadar etkileyecektir. Kentin güneyinde bulunan Bin Tepeler bölgesinde bulunan 85 adet soylu mezarı özellikle fotoğraf çekmek için bölgenin cazibe noktası durumunda..
Ege'nin_bilinmeyenleri (24)
Gezgin için rotada  alışılmışın dışına çıkmak kadar normal bir şey yoktur. Kula-Sardes rotası farkındalığını arttırmak peşinde olanlar için biçilmiş kaftan ..
O zaman yapmamız gereken şey karnımızı doyurup yola koyulmak…




Telefon : 0 224 225 43 43



 Gsm : 0 534 835 86 85                        Faks : 0 224 225 43 53                          e-mail : info@perisos.com.tr

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder